Follow Life

Genç, başarılı ve inovatif iş insanı; Melih Aydın

BUSINESS

Ulusal çaptaki sektör başarılarıyla tanınan, yaklaşık 60 yıldır lunapark işletmeciliği yapan bir ailenin 3. kuşak temsilcisi olan Funnivarium Genel Müdürü Melih Aydın, Follow Magazin dergimizin bu ayki konuğu oldu. Aynı zamanda Türkiye Genç İş Adamları Derneği Ankara Şubesinde yönetim kurulu üyeliği ve medya sorumlusu, Ankara Galatasaraylı İş Adamları derneğinde yöneticilik gibi faal görevler üstlenen başarılı iş ismi ile bir araya gelerek, oldukça keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. İşte kariyer ve özel hayatı ile ilgili sorularımızı içtenlikle yanıtlayan Melih Aydın’ın okuyucularımıza özel röportajı…

Yarım aşırı aşkın süredir lunapark işletmecisi olan bir ailenin 3. kuşak temsilcisi olarak kariyer yolculuğunuzdan bahseder misiniz?

34 yaşındayım, Eskişehir’de doğdum büyüdüm, 16 yaşından beri aktif ticari hayatın içindeyim. 5 yaşında Aslan adında bir oğlum var ve 10 yıldır işlerim dolayısıyla daha çok Ankara’da ikamet ediyorum. Aynı şekilde firmamda ticari faaliyetlerinde 10. yılını devirdi.

Biz yaklaşık 60 yıldır lunapark sektöründe faaliyet gösteren bir aileyiz, ben de 2010 yılında radikal bir kararla aile şirketinden ayrılıp, kurduğum FUNNIVARIUM markasının altında iş hayatımı şekillendirmeye başladım. Aslında alt yapısını hep kafamda oluşturduğum, doğru şartların olgunlaşmasını beklediğim bir durumdu. Allah’ta nasip etti kendi yolumu çizdim. Ve o gün bugündür markamız çatısı altında, AVM içi eğlence merkezleri işletmeciliği, açık alan lunapark faaliyetleri ve lunapark makineleri üretimi yapmaktayız. Kendimize has ürünlerimiz ve bir tarzımız var. Ürünlerimiz farklı işletmeciler tarafından da fazlasıyla tercih edilir bir halde.

Funnivarium markası altında ulusal çapta kaç işletmeniz bulunuyor?

Şu an için Türkiye’de yaklaşık 30 şehirde farklı markaların işletmelerinde ürettiğimiz çeşitli lunapark makineleri, eğlence merkezlerinde ve lunaparklarda aktif olarak çalışmakta.

Aynı şekilde yurtdışında bazı noktalarda yine ürünlerimiz mevcut. Üretim yaptığımız fabrikamız Eskişehir organize sanayi bölgesinde, aynı zamanda showroom olarak kullandığımız eğlence merkezlerimiz de Ankara’da 3 ayrı noktada hizmet vermekte. Bunlar m2 olarak Ankara içinde kapalı alan en büyük eğlence merkezlerinin başında geliyor. Yaptığımız her iş konusunda muadillerimizden ayrılmak için elimizden gelenin her zaman en iyisini yapmaya çalışıyoruz.

Genç yaşta bazı şeyleri başarmanın takdirini topladım, şu anda en verimli zamanlarımı tecrübeli halimle yönetebiliyorum.

Genç bir iş adamı olmanın avantajları ve dezavantajları nelerdir?

Aslında artık yaşım ortalama insan ömrünün yarısına geldiği için ticari faaliyetlerde genç olmanın dezavantaj yarattığı yaşları sanırım geçtim. Ama ben şirketimi kurduğumda birçok sorunla karşılaştım tabi. Geriye dönüp baktığımda çok genç yaşta kendi şirketimi kurdum ama ailemin yanında da bu işlerin içinde hep aktif bir ticari hayatım vardı, yaşıtlarımdan bu konuda çok ayrılıyordum. Bu yüzden o yaşlarda 6-7 senelik aktif ticari hayat geçmişim olmasına rağmen piyasada sadece yaşıma odaklandıkları için yaptığım işleri kanıtlayarak kendimi tanıtmam, adımı markamı ezberletmem biraz uğraştırdı tabi. Bunu başardıktan sonra o dezavantajların hepsi avantaja döndü. Genç yaşta bazı şeyleri başarmanın takdirini topladım, insanların bakış açısı değişti ve yaptığımız işlerin hacmini artırdık. Şu anda da 34 yaşında olup, nerdeyse hayatımın yarısının ticari faaliyette geçirmiş olmam sebebiyle, piyasayı daha iyi okuyabiliyor, yaşımız vücut direncimin bana sağladığı güçle daha aktif çalışabiliyorum. En verimli zamanlarımı çok tecrübeli halimle yönetebiliyorum. Ve bu gerçekten bu dönemde bence büyük avantaj.

Yaptığınız işin her alanına hâkim olmak zorundasınız, en ufak detayları bile kaçırma lüksünüz yok.

Covid 19 salgını nedeniyle ilk etkilenen sektörlerden biri de eğlence sektörü oldu. Siz bu dönemi hem iş hem sosyal hayat anlamında nasıl geçirdiniz?

Biz 2020 yılına ülke olarak içinde bulunduğumuz ekonomik tablo çok iyimser olmasa da 2 yeni şube yatırımıyla başladık, istihdam yaratmaya büyümeye devam etmeliyiz anlayışıyla kendimizi zorladık. Her şeyi hazırladık şubeler bitti fakat malum pandemi süreciyle birlikte o içinde bulunduğumuz çok iyimser olmayan tablo bir anda çok daha kötü bir tabloya dönüştü.

Sektör olarak da genelgeyle ilk kapatılan ve nerdeyse en son açılan sektörlerin başında geliyoruz.

Bu süreçlerde biz yeni hazırladığımız şubelerin hazırlıklarına, kalan eksiklerini gidermeye çalışmaya devam ettik. Tabi tüm yasaklara kurallara uyarak olduğu için ayda 10-15 gün 6-7 saat anca yapabildik bunları. Ve 1 temmuzda işletmelerimizi faaliyete alabildiğimiz için yaklaşık 4 ay daha çok evdeydik, ailemle oğlumla hiç olmadığı kadar vakit geçirip, kendimize yapacak iş, uğraşacak hobi, vakit geçirecek bir şeyler bulmaya çalıştık.

Pandemi süreciyle birlikte hayata, ticarete, geleceğe bakış açım çok değişti.

Bu süreç size neler öğretti, bundan sonraki dönemler için aldığınız tedbirler nelerdir?

Öncelikli hedefimiz herkes için bu zor süreçlerden ticari olarak zarar etsek de ticari sicil olarak zarar görmeden çıkmak. Sonrasında sağlığı önemseyerek yeter ki normalleşelim bizler işlerimizi rayına sokmak için çabaladıktan sonra yatırım yapmaya işlerimizi büyütmeye, istihdam sağlamaya devam etmek için elimizden gelenin en iyisini yapacak zihniyetlere sahibiz. Tabi artık ekonomik olarak dünya genelinde her sektör için oyunun kuralları değişti, biz de bu kurallara göre pozisyon almak mecburiyetindeyiz.

Ve ÖĞRENDİĞİMİZ EN ÖNEMLİ ŞEY aslında hiçbir zaman iplerin tamamen bizlerin elinde olmadığı, her zaman maddi manevi her koşula daha hazırlıklı olmamız gerektiği oldu. Bundan sonrası için adımlarımızı bu anlayışa göre atacağız.

Kendi sektörünüzde başarıya doğru güçlü adımlar atan bir iş adamı olarak bundan sonraki süreçte ülkemizdeki ekonomik ve iş yaşamı hakkında neler düşünüyorsunuz?

Temmuz ayı başında iç işleri genelgeleriyle belirli şartları sağlayıp bazı alanlarımızı açmadan faaliyete geçebileceğimiz söylense de şu an ülkedeki işletmelerin %90 ı faaliyete geçmiş değil. Kapalı alan eğlence merkezlerimiz için hem en iyi geçirecekleri ayların tamamen kapalı geçirilmiş olmasının bir maddi yükümlülüğü var üstlerinde, hem de yaz dönemi sıcaklarında zaten normal zamanda ayak sayısı azalan AVM’lerin şu durumda daha kötü olmasından kaynaklı ticari olarak full zarar gösteren bir tabloda işletmeleri açmanın yüküne girmek istemiyor haklı olarak iş yeri sahipleri.

Açık alan lunaparklar da zaten kısıtlı olan yaz sezonunda Ramazan Bayramı hareketini ve Haziran ayını tümden kaçırmış olarak 6 Temmuz’da açıldı ama %50 kapasiteyle cirolarda aynı oranda ve daha fazla düşük olarak faaliyete geçti.

Devlet kanalıyla özellikle kamu bankalarının sektör bazında işletmeciyi rahatlatacak en azından diğer seneye çıkmasını sağlayacak adımlar atması gerekmektedir.

Bizler de herkes gibi sabırla işimizi yapmaya, çarkları döndürmeye, normalleşmeye çaba gösteriyoruz. Fakat 2020 yılı zaten zor geçti ama iç açıcı da bitmeyeceği ve 2021 yılına da maalesef bu durumların yansıyacağını düşünüyoruz.

Size göre iş hayatında başarılı ve mutlu olmanın altın kuralları nelerdir?

Yaptığınız işin her alanına hâkim olmak zorundasınız, en ufak detayları bile kaçırma lüksünüz yok. Bu insanı yoran bir durum olduğu için yönetici kadronuz üstünüzdeki yükü alabilecek niteliğe sahip olan kişilerden oluşması gerekiyor ama o konumdaki her insan yarın sizi bırakıp gidebilirmiş gibi de onun yaptığı işleri YAPMASANIZ DA yapabiliyor olmanız gerekmekte. İşine her konuda çok hâkim olanların başarısız olduğuna pek rastlamadım.

Ama tüm bunları yaparken çok mutlu olmaya çalışmak biraz hayal oluyor, bunun için gamsız olmanız gerek. Zaten gamsız olsanız işlerinize tam anlamıyla hâkim olamazsınız. Sonuç olarak tam bir kısır döngü. En azından bir şeyler başarmış olmanın mutluluğuyla yetinmek zorundayız.

Katılım gösterdiğiniz dernek veya kulüpler var mıdır?

Türkiye Genç İş Adamları Derneği Ankara Şubesinde yönetim kurulu üyesiyim ve medya sorumlusuyum. Aynı zamanda da direkt Galatasaray Spor Kulübüne bağlı olan Ankara Galatasaraylı İş Adamları derneğinde yöneticiyim. Fazlasıyla aktif bir dernek hayatım var, yapılan, üretilen, yürütülen işlerin organizasyonların çoğunda planlayan ve organize eden ekibin içinde yer alıyorum.

Sosyal sorumluluk projelerinde yer alıyor musunuz?

Tabi ki... Bu hem şahsi, vicdani olarak hem de yöneticisi olduğum derneklerin kurumsal kimliklerinin misyonu olarak çok önemli bir konu. Hassasiyet gösterdiğimiz alanların en başında gelen, herkesin maddi manevi elinden geleni canla başla yaptığı, çalıştığı bir durum bu bizim için.

Özellikle kendi adıma insanların imkanlarını paylaşması gerektiğine inanan, diğer insanlara fırsat yaratmayı alışkanlık haline getirmeye çalışan birisiyim.

İş hayatınız dışında kendinizi nasıl tanımlarsınız, aile ve özel yaşantınızdan da biraz bahseder misiniz?

Pandemi öncesinde iş hayatım dışında pek vakit kalmıyordu, kalan zamanlarda zaten olabildiğince oğlum Aslan’la vakit geçiriyordum. Daha çok eğlenceli vakit geçirmeye, zamanı en keyifli şekilde değerlendirmeye çalışıyordum. Bu süreçlerin tek güzel yanı özel hayatıma yansıdı, oğlumla bol bol vakit geçirme şansımız oldu. Evimizin tadını çıkardık.

Onun dışında dostluklara arkadaşlıklara ekstra önem veren birisiyim, olabildiğince insanlara zaman yaratıp ofisimde de olsa misafir etmeye çalışıyorum. Fakat belirli bir tempodan sonra da mutlaka gün içinde, evin içinde sakin kalmak istediğim, köşeme çekildiğim zamanlar yaratıyorum kendime. O sessizlik ve huzur da özel hayatımın en önemli anlarından...

İlgi alanlarınız nelerdir, hayattan daha fazla keyif almanızı sağlayan tutkularınız var mıdır?

Aslında bu konuda çok düz bir insanım, çok ekstra zevklerim hobilerim yok. Ama tatil yapabildiğim anlar kısıtlı olduğundan özellikle o 2-3 günün ekstra keyifli eğlenceli olmasına önem veririm. Çünkü sene de birkaç kez 2’şer 3’er gün tatil yapabiliyorum. Farklı yerlerde farklı şekilde olmasına özen gösteririm.

Geleceğe yönelik planlarınız ve projelerinizden bahseder misiniz?

Bundan 6 ay önce bu soruya belki çok farklı cevap verebilirdim ama pandemi süreciyle birlikte hayata, ticarete, geleceğe bakış açım çok değişti. Öncelikli olarak kurtulmak istediğimiz bir hastalık var ve hayatımızın yönünü nereye çeviricez, iş hayatımızı nasıl şekillendiricez bu süreçler sona yaklaşman cevap vermek pek mümkün gözükmüyor maalesef.

Umarım hep birlikte sağlıkla çıkarız bu süreçten...

Röportaj: Esra Güneş

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.