Follow Life

Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç ile özel röportaj

BUSINESS

20 yıldır siyaset hayatında yer alarak birçok başarılı projeye imza atan Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ı makamında ziyaret ederek Follow Magazin okurlarına özel bir röportaj gerçekleştirdik. Siyaset hayatından, belediye başkanlığına, özel hayatından hedeflerine değin birçok konuda sohbet ettiğimiz Ataç; var olan çalışmalarını daha iyi noktalara getireceklerini, ulusal ve uluslararası platformlarda temsillerini sürdüreceklerini ve küresel gelişime katkı vermeye devam edeceklerini belirtti.

20 yıldır Tepebaşı Belediye Başkanlığı görevinizi başarıyla sürdürüyorsunuz. Başkanlığınızın geride kalan kısımlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Geriye dönüp baktığımda, belediye başkanlığım ile ilgili duyduğum en güçlü his, kuşkusuz ki ‘gurur’ diyebilirim. Tepebaşı’nın adını, görev yaptığım süre zarfında hep örnek, güzel ve ilk niteliği taşıyan çalışma ve projeler ile Türkiye’ye ve dünyaya duyurmayı başardık. Vatandaşlarımız da hatırlayacaklardır; altyapısı sorunlu, çamur ve toz sorunu olan bir Tepebaşı’ndan, Avrupalı konukların dahi kentimize gıpta ile baktıkları bugünlere ulaştık. ‘Tepebaşı’ ismi şimdilerde hayata geçirdiği örnek projeleri, dünyayı takip eden vizyonu, tarım üreticilerinden ev hanımlarına, gençlerden engelli bireylere, çocuklardan emekli vatandaşlarına kadar herkesi kapsayan eşitlikçi projeleri ile anılıyor.

“Geriye dönüp baktığımda, belediye başkanlığım ile ilgili duyduğum en güçlü his, kuşkusuz ki ‘gurur’ ”

Diş hekimliğinden siyasete açılan kapıdan girerek herkesin sevgisini kazandınız ve siyasette önemli bir yer edindiniz. Kendi açınızdan baktığınızda kariyer yaşantınız hakkında neler söylemek istersiniz?

Hekimlik de en az belediye başkanlığı kadar değerli, özveri gerektiren bir görev. Bu görevi uzun yıllar boyunca yapmış olmaktan gurur duyuyorum. Maarif Koleji'ni bitirdikten sonra 1969 yılında İstanbul Diş Hekimliği Yüksek Okulu'ndan mezun oldum ve serbest diş hekimi olarak çalışma hayatına atıldım. 1986 yılında Eskişehir-Kütahya-Afyon-Bilecik illeri Diş Hekimleri Odası Başkanı seçildim ve 1994-1999 yıllarında Anadolu üniversitesi Mediko-Sosyal Öğrenci Hastanesi'nde görev yaptım. Türk Diş Hekimleri Birliği'nin çeşitli kademelerinde görev aldım; 1996-1997 ve 1998 -1999 yıllarında Türk Diş Hekimleri Birliği 'Etik Komisyonu' üyeliğine seçildim. 2004-2008 yılları arasında Türk Diş Hekimleri Birliği Disiplin Kurulu Başkanı olarak görev yaptım. 18 Nisan 1999 yılı yerel seçimlerinde Eskişehir Tepebaşı Belediye Başkanlığı'na seçildim. 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde yine hemşehrilerimin büyük desteği ile 4. kez görevimi üstlenmiş bulunuyorum. Siyaset ve belediye başkanlığı yaparken hekim kimliğimi ise asla ikinci plana atmadım. Her zaman söylediğim gibi; önce hekim sonra belediye başkanıyım.

52 ülke ve 500'den fazla katılımcı ile Etiyopya'da gerçekleştirilen 14. İnsan Yerleşimleri Küresel Forumu'nda Türkiye'yi temsil ederek "Akıllı Kent Gelişimi" kategorisinde "Küresel Model" ödülü alan Türkiye'nin ilk belediye başkanı oldunuz. Başarınızı neye borçlusunuz?

Tepebaşı artık isminin her zaman ilkler iler anılmasına alıştı diyebilirim. Bunun son örneği ise gerçekten büyük bir gurur kaynağı oldu. Birleşmiş Milletler örgütünün destekleri ile Etiyopya’da düzenlenen 14. İnsan Yerleşimleri Küresel Forumu’nda "Akıllı Kent Gelişimi" kategorisinde "Küresel Model" ödülü alan Türkiye'nin ilk belediye başkanı olmak, şahsımdan öte tüm Eskişehir halkı için onur verici. ‘Dijital Çağda Kentlerin ve İnsan Yerleşimlerinin Sürdürülebilir Gelişimi’ teması ile düzenlenen forumda, Sürdürülebilir Kentler ve İnsan Yerleşimleri konusunda, REMOURBAN - Akıllı Kentsel Dönüşümün Hızlandırılması Projesi’nin tanıtımı için organizasyona davet edildim. Tepebaşı Belediyesi olarak uluslararası alanda pek çok önemli referanslarımız zaten var. İnsan odaklı, sosyal, temiz enerji ve çevre politikalarımız çerçevesinde hayata geçirdiğimiz projeler ve REMOURBAN - Akıllı Kentsel Dönüşümün Hızlandırılması Projesi ile dünyaya örnek olarak ülkemizi temsil etme gururu ve onurunu yaşıyoruz. Birleşmiş Milletler örgütünün destekleriyle Etiyopya’nın ve Afrika Birliği’nin başkenti Addis Ababa’da gerçekleştirilen ‘Akıllı Kent Gelişimi’ alanında “Küresel Model” ödülüne layık görüldük. Tepebaşı artık bir Küresel Model. Bu ödülü almaktan ve ülkemizi burada ilk kez temsil etmekten dolayı çok mutlu oldum. Bu başarının sırrına gelirsek; yaptığımız her işin odağında insanımız yer alıyor. Yaptığımız her projede, kırsaldan kent merkezine kadar tüm vatandaşlarımızın kaliteli ve eşitçe hizmet alma hakkını birinci planda tutuyoruz. Bu anlayış ile birlikte dünyayı yakalayan projeler üretiyoruz. Böylelikle başarı ve ödüller de kendiliğinden gelmiş oluyor.

Tepebaşı Belediye Başkanı olarak Eskişehir’deki ticari yaşam ve iş dünyası hakkındaki düşünceleriniz nelerdir, bu anlamda 2019 yılının değerlendirmesini yapar mısınız?

Ülke olarak ne yazık ki 2019’u olumsuz bir yıl olarak geride bıraktık. Ekonomideki kötü gidişat, ağırlaşan yaşam şartları, her geçen gün artan vergi yükü gibi etkenler ile Türkiye genelinde hem vatandaşlarımız hem de iş dünyasının temsilcileri zorlu bir sene geçirdi. Eskişehir ise buradaki sosyal yaşamın canlılığı, insanımızın kültürel yapısı ile bu olumsuzlukları bir nebze de olsa daha az hissediyor. Kentimizin markalaşması ile aldığı yerli turist sayısının giderek artması da bizi rahatlatan etkenlerden. Anadolu illerinde sosyal yaşam havanın kararması ile sona ererken, kentimizde durum çok farklı. Eğlence ve hizmet sektörü de aynı doğrultuda gelişerek hizmet standartlarını çok yükseltti. Eskişehir’in bu alandaki farkını çok iyi bilen komşu illerimizin vatandaşları, günü birlik kentimize akın ediyor. Eskişehir’in tadını çıkartırken, kent ekonomisine katkı sağlıyorlar. Dileğim, kötü yönetilen ekonomiye rağmen 2020 yılının daha refah bir sene olması…

Sosyal sorumluluk projelerine de çok önem veriyorsunuz, bu konuda örnek olacak derecede ödülleriniz de mevcut. Son dönemde yaptığınız çalışmalardan da bahseder misiniz?

Her zaman söylerim, bir belediye başkanı yaptığı asfalt yol ya da yeşil alanlar ile övünemez. Bunlar zaten yapmakla mükellef olduğu vazifeleridir. Ben vatandaşlarımızın sosyal ve kültürel hayatına katkıda bulunan, sürdürülebilir projelerin ortaya çıkmasını sağlayan ve bu konuda görev ve sorumluluklar alan bir hizmet anlayışını benimsiyorum. Amacımız sosyal sorunların ortaya çıkmasına engel olmak, bu konuda önleyici tedbirler almak ve böylece vatandaşlarımızın daha mutlu, huzurlu, sosyal olanakları geniş bir yaşam alanı sağlamak. Başta çocuklarımız olmak üzere gençlerimize, kadınlarımıza, yaşlılarımıza ve engelli bireylerimize olmak üzere tüm vatandaşlarımıza yönelik projeler üretiyoruz.

“Yaptığımız her işin odağında insanımız yer alıyor”

Bu anlayış ile ürettiğimiz projelerin, halkımız tarafından benimsenmesi de kaçınılmaz oluyor. Şirintepe Çocuk Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği, İki Elin Sesi Var Çocuk Senfoni Orkestrası, Gençlik Merkezleri, Belde Evleri, Gökkuşağı Kafeler gibi projelerimiz de her yaştan ve sosyal sınıftan insanımızı, hiçbir ayrım gözetmeksizin merkezinde barındırdığı için başarıya ulaştı.

Mesela 5 yıldır hizmet veren Şirintepe Çocuk Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği… Bir diş hekimi olarak çok istediğim bir projeydi. Bizim neslimiz ağız ve diş sağlığı konusunda çok çekti ama çocuklarımız çekmesin istedim. 2013 yılında Şirintepe Mahallesi’nde hizmete giren ve hiçbir ücret talep edilmeyen poliklinikte bugüne kadar 54 bin 906 çocuğumuz sağlık taramasından geçirildi. Poliklinikte tedavisi gerçekleştirilen çocuk sayısı ise 28 bin 550’ye ulaştı. 15 bin 358 çocuğumuza flor uygulaması yapılan poliklinikte, 23 bin 778 çocuğumuza ise ağız ve diş sağlığı eğitimi verildi. Tüm bu sağlık hizmetleri karşılığında, hiçbir vatandaşımızın cebinden 1 kuruş para çıkmadı. İşte, bizim sosyal belediyecilik anlayışımızın sadece bir örneği. Diğer projelerimizin de her biri çocuğumuzu, yaşlımızı, hastamızı, engellimizi, kadınımızı, erkeğimizi hedefliyor, bu sayede başarıya ulaşıyor.

Size göre iş hayatında başarılı ve mutlu olmanın altın kuralları nelerdir?

İş hayatında mutlu ve başarılı olmanın ilk şartı, yaptığınız işi seviyor olmak. Bunun için ne iş yaptığınızın hiç önemi yok. Eğer ki yaptığınız işi seviyorsanız, başarı da kendiliğinden gelecektir. Benim başarılı bir belediye başkanlığı sürdürmemin altında da aynı neden yatıyor. Eskişehir halkını sevince, her anımda en iyi şekilde nasıl hizmet edebileceğimi düşünüyorum. Böylelikle fark yaratacak başarılı projeleri üretebiliyoruz. Başarı geldikten sonra da zaten mutluluğu yakalıyoruz.

İş ve siyaset yaşantısının stresini atmak için neler yapıyorsunuz?

Ne yazık ki stres, sıkıntı ve zorluklar, her işte olduğu gibi yerel yöneticilikte de olabiliyor. Ancak az öncede bahsettiğimiz gibi başarı ile gelen mutluluk, tüm olumsuzlukları siliveriyor. Örneğin Engelliler Montaj Atölyemiz de eğitim alan bir çocuğumuzun bir fabrikada istihdam edilmesi, üretime katkı sağlayacak noktaya ulaşması tüm stresimi atabiliyor. Ya da Belde Evlerimizde düzenlenen kurslara katılarak el emeğini kazanca dönüştüren bir kadınımız ile sohbet ettiğimde, o gün için gerekli morali depolamış oluyorum. Her bir bireyini bir parçası olarak gördüğüm Tepebaşı ailesi, tüm zorlukları aşmamda da en büyük destekçim konumunda.

İş hayatınız dışında kendinizi nasıl tanımlarsınız, aile ve özel yaşantınızdan da biraz bahseder misiniz?

Benimki gibi yoğun ve mesai mefhumu gözetilmeyen görevlerde, kusursuz bir aile yaşamınız olmazsa işiniz gerçekten çok zordur. Eşinizin desteği ve sevgisi, çocuğunuzun size kattığı enerji olmadan bu stresi omuzlamanız imkânsız hale gelir. Ben de elbette yoğun geçen iş hayatımın ardından ailem ile birlikte zaman geçirerek dinleniyor ve hem bedenen hem de zihnen bu şekilde motive oluyorum.

Herkesin bilmediği koleksiyoner bir hobiniz veya uğraştığınız sporlar var mıdır, kendinize ayırdığınız vakti nasıl değerlendirdiğinizden bahseder misiniz?

Klasik otomobil merakımdan bahsedebilirim. Herkesin sevdiği bu otomobiller, çocukluğumuzda, gençliğimizde güzel anılar yaşadığımız araçlar. Ben de zaman bulup klasik otomobilime bindiğim zaman her şeyi unutuyorum. Klasik araçlar benim için adeta bir rehabilitasyon kaynağı. Bunun haricinde düzenli olarak yüzmeyi, yürüyüş yapmayı seviyorum. Bir hekim olarak sporun sağlığımız için gerekliliğine inanıyorum.

“Başta çocuklarımız olmak üzere gençlerimize, kadınlarımıza, yaşlılarımıza ve engelli bireylerimize olmak üzere tüm vatandaşlarımıza yönelik projeler üretiyoruz”

2020 yılı için hem iş hem özel hayatınız için planlarınız ve projeleriniz nelerdir?

2019 yılını yoğun, yorucu ama başarılı bir şekilde geride bıraktık. Diliyorum, 2020 yılı da aynı şekilde geçecek ve kentimiz için gecemizi, gündüzümüze katarak çalışmaya devam edeceğiz. Bu yıl da hayata geçirdiğimiz projeler ile 7’den 70’e tüm vatandaşlarımız ile kucaklaşacağız. Tepebaşı’nın, ilklerin kenti olmayı sürdürmesi ve tüm ülkenin beğenisini kazandırması için çalışacağız. Var olan çalışmalarımızı daha iyi noktalara getirecek, ulusal ve uluslararası platformlarda temsilimizi sürdürecek, küresel gelişime katkı vermeye devam edeceğiz. Sizlerin aracılığı ile tüm Tepebaşı halkına minnetlerimi, sevgilerimi ve saygılarımı sunuyorum. 2020 yılında da Tepebaşı Belediyesi, son sürat ile başarılı çalışmalarını sürdürecek. Diliyorum daha başarılı işler ortaya koyacağız ve hem halkımızın hem de bizlerin yüzü gülecek.

Röportaj: Esra Güneş
Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.