Sizi tanıyabilir miyiz?
Biz 26 yaşında, Eskişehir’de doğan ve yaşayan, geçtiğimiz yıl evlenen bir çiftiz. Her ikimiz de turizm ve otelcilik mezunu olup yıllarca farklı şirketlerde çalıştıktan sonra kendi işimizi yapma imkanı bulduk. Çevremizden sürekli beraber olmanın, çalışmanın hatta yaşamanın çok zor olacağını duyduk fakat tüm bunların aksine beraber oldukça bir şeylerin ilerlediğini ve hayatın yoluna girdiğini gördük. Bu şekilde de hem ev hem iş hayatında iyi bir ekip olduk diyebiliriz.
Aden Hotel’in kuruluş hikayesi nedir?
Uzun süre bu sektöre hizmet verdikten sonra içinde bulunduğunuz dünyaya karşı hayal kurmaya başlıyorsunuz. Aden isminin ilk adımı olan Aden Hotel’in içerisindeki tüm detayları planlamıştık. Duvar renklerinden tablolara kadar olan her şey hazırdı. Sadece yer arayışındaydık. Daha sonrasında ise ilk defa kendi hayallerimiz için mesaiye başladık.
Hedef kitle açısından hangi öğelere odaklandınız? Hedef kitlenizi nasıl tanımlıyorsunuz?
İşin mutfağında küçük detaylara çok dikkat ediyoruz ve bu detayların hitap edebileceği misafirleri ağırlamaya çalışıyoruz. Rezervasyon aşamasında çok ince bir çizgi söz konusu ve olabildiğince detaylı bilgi vererek misafirlerin beklenti algısının şekillenmesine yardımcı oluyoruz. Tüm bunlarda bizim hedef misafir kitlemizle entegre olmamızı kolaylaştırıyor.
Otelleriniz hakkında bilgi alabilir miyiz?
Şehrin dinamitlerine göre hareket etmek istedik. Odunpazarı’nda kültürel dokuyu koruyarak , konumun getirdiği sakinlikle beraber misafirlerimize şehrin yorgunluğunu unutturmayı çeşitli olanaklarla amaçladık. Tepebaşı bölgesinde ise misafirlerimizle ortak alanlarda etkileşim kurabileceğimiz alışılagelmiş otel odası tasarımlarından ziyade daha samimi, çağın nabzını tutan bir konaklama deneyimi sunmak istedik.
Eskişehir’in en genç otel kurucu yöneticilerisiniz. Bu konu hakkında neler düşünüyorsunuz?
Evet, tam olarak söylediğiniz gibi. Bu durumu sektöre emek verenlerin ve şehri keşfetmeye gelenlerin lehine kullandığımızı düşünüyoruz . Örneğin korku veren ihtişamlı lobilerden, ezberletilmiş yönetim sisteminden ve otel kurallarından uzak yeni bir sistem kurmamıza sebep oldu. Sektörün arka bahçesini iyi bildiğimiz ve zamanında “ben olsaydım”’ ile başlayan çokça cümle kurduğumuz için bunları işletmelerimizde hayata geçirme fırsatı bulduk. Yaşımızın verdiği enerji ile misafirlerimize ve ekibimize daha fazla vakit ayırabiliyor bu sayede içimizdeki turizm aşkını taze tutabiliyoruz.
Aden Hotel olarak müşteri memnuniyetini sağlamak için hangi stratejileri benimsiyorsunuz?
Misafirlerimizin bizimle iletişime geçtiği andan Eskişehir’den ayrılana kadar olan süreci beraber yaşadığımız bir serüven olarak düşünüyoruz. Bu süreçte birebir diyaloğa girmeye özen gösteriyor ve her misafire vakit ayırmaya çalışıyoruz. Kalıplaşmış, tek düze bir stratejimiz yok. Verdiğimiz bütün hizmetlerin geri dönüşünü aldığımız reaksiyonu strateji olarak benimsiyoruz. Yetişemediğimiz noktalarda ise ekibimize sonsuz bir güven taşıyoruz.
Diğer otellerden sizi ayıran nedir?
Aslında bu üzerine çok düşündüğümüz bir konu, her iki tesis için de aynı şeyleri söyleyebiliriz. Otellerin alışılagelmiş soğuk tabularından kaçan, misafir odaklı hizmet sunuyoruz. Örneğin; belirli saatler aralığında değil, misafirin istediği zaman diliminde kahvaltı yapabilmesine imkan sağlıyoruz. Kurumsal bir hizmet anlayışını benimserken aynı zamanda içerideki samimiyeti ve sıcaklığı kaybetmemeye çalışıyoruz. Bununla birlikte sürekli yenilenen ve güncellenen bir işletmeyiz. Bu gibi detaylarda bize gerçek başarıyı insanların yüzlerinde somut bir şekilde görmemizi sağlıyor.
Aden’in gelecek planları nelerdir ve genişleme veya yeni projeler konusunda herhangi bir hedefiniz var mı?
“Aden” bizim hayallerimizin merkezinde olmasının yanı sıra , bu işin standartı olma yolunda ilerliyor ve biz gururla onu izliyoruz. Bu hikaye bize ait olduğu için ne yazık ki ticari tüm teklifleri reddetmek zorunda kalıyoruz. Üzerinde çalıştığımız ve bizim için “imza iş” olarak nitelendirdiğimiz yeni bir proje söz konusu. Gerekli hazırlıkları tamamladığımızda sizinle ve Eskişehir’le paylaşacağız. Şimdilik sürpriz olsun diyelim.