İlk olarak bize kendinizden bahseder misiniz?
Gerçek ismim Tuçe Taşbaş. 1985, Karşıyaka doğumluyum ve özel konservatuar modern dans mezunuyum. Aşırı hiperaktif, enerjisi hiç bitmeyen biriyim, herkeste beni böyle tanır. Enerjimi müzikle birleştirip, başarı olabileceğime inandığım bir alana yöneldim ve bu mesleğe başladım. Yedi yaşında dünya tatlısı bir kızım var; Eylül Jaylin. İkinci ismini bilerek yabancı koydum belki anne mesleğini seçer ve dj olur diye düşündüm.
Müziğe olan ilginiz ne zaman başladı ve sektöre girişiniz nasıl oldu?
Ben kendimi bildim bileli müziğe her zaman ilgim vardı. Okul yıllarımda hep müzik kolundaydım. İlkokul, ortaokul ve lise yıllarında da dans grubum vardı. Her zaman koreografileri ben hazırlar, dans ekibini ben seçerdim. Müzik ve dans benim yaşam biçimim.
İyi ki tercih etmişim, ölene kadar bırakmayı asla düşünmüyorum.
DJ’lik serüveninizin nasıl başladığından bahseder misiniz?
Asıl mesleğim dansçılık. Yıllarca birçok sanatçı ile TV programları, klipler, konserler gibi birçok platformda çalıştıktan sonra iki dizimde meslek hastalığı olan menüsküs yırtığı oluştu ve bu yüzden âşık olduğum mesleğimi yapamaz hale geldim. Çünkü provalarımız çok ağır oluyordu, dans edememeye başladığımda çok üzüldüğüm bir süreç içine girmiştim. Bu dönemde DJ liği denemeye karar verdim ve hemen gidip eğitimlerini aldım. Yeni mesleğime ‘merhaba’ dedim. İyi ki tercih etmişim, ölene kadar bırakmayı asla düşünmüyorum.
DJ’liğin sizi en çok zorlayan ve en keyif aldığınız yönleri nelerdir?
Bu meslekte beni en çok zorlayan sürekli şehir dışı seyahatleri oldu. Evime sadece bavul yenilemek için geliyor, en fazla iki gün kalabiliyordum. Son bir buçuk senedir pandemi dolayısı ile devamlı evimdeyim ve yaklaşık 1,5 yıllık pandemi sürecinde aslında o seyahatleri çok ama çok özlediğimi anladım.
Aslında dansçısınız, dansa profesyonel olarak devam etmeyi düşünüyor musunuz?
Daha önce de bahsettiğim gibi asıl mesleğim dansçılık. Ben eğitimimi birçok yurtiçi ve yurtdışındaki ünlü isimden aldım. Onlarla çalıştıktan sonra eğitmen olarak dans okullarında ve birçok üniversitede görevime devam ettim. Fakat kızım dünyaya gelince bırakmak zorunda kaldım ve şimdi sadece DJ lik ve DJ eğitmenliği yapmaktayım. Belki ileride hem dans hem DJ lik okulu açabilirim. Tek çatı altında böyle bir hayalim var.
Vanessa Nail Center’ın kurucususunuz, burayı açma fikri nasıl gelişti?
Günümüzde kozmetik ve bakım çok revaçta olduğu için ve kendi harcamalarımı göz önüne alarak bu sektöre girdim. Bilirsiniz ki biz kadınlar kendimize bakmayı, güzel ve bakımlı görünmeyi çok seviyoruz. Vanessa Nail Center için çok daha büyük hayallerim var.
Benim için her saniye her saat önemlidir. Her an, her şeyi keyifli hale getirebilirim.
Mesleki kimliğiniz dışında, özel hayatınızda nasıl birisiniz? Neler yapmaktan keyif alırsınız?
Mesleki kimliğim dışında, özel hayatımda aynı şekilde enerjik ve devamlı hareket halinde devam ediyor. Güne çok erken başlarım, saat 05:00 gibi kalkıp spor yaparım. Zamanımın çoğunu kızıma ayırırım. Çoğu zaman güler yüzlü ama sinirlendiğimde tüm gemileri yakabilecek biriyim. Ya siyah ya beyaz, bende gri yoktur. Oldukça duygusal bir yapım var. Terazi burcuyum. Tek çocuğum ve aşırı sevgi dolu bir aile ortamında büyüdüm. Bu yüzden temas ve ilgi bağımlısıyım. Tüm olumsuz taraflarıma rağmen kendimi, hayat enerjimi çok seviyorum. Benden bir tane daha yok, biraz deliyim ve beni böyle kabul ettikleri için çevremdekilere çok teşekkür ederim.
Arkadaşlarımla vakit geçirmekten çok keyif alırım. Sahilde tek başıma saatlerce yürümek bana huzur verir, kendimi dinlerim. Balık tutmaya bayılırım. Kızımla her Pazar ‘anne-kız’ günümüz vardır, o dünyanın en keyifli günüdür. Ailemle vakit geçirmek bana çok keyif verir çünkü sıradan bir aile değiliz. Babamla deliler gibi dans ederiz, annemle kostüm partileri yaparız. Keyifli ve hareketli bir aileyiz.
Benim için her saniye her saat önemlidir. Her an, her şeyi keyifli hale getirebilirim.
Maalesef pandemi döneminde en çok etkilenen sektörlerin başında eğlence ve müzik sektörü geldi. Bu konu hakkındaki düşünceleriniz neler?
Pandemi herkeste olduğu gibi benim için de çok zorlu bir süreç. Hepimizin alışmış olduğumuz bir yaşam standardı var ve bir gün değişmiş bir dünyaya uyandık. Tamamen hazırlıksız yakalandık, bir anda işsiz kaldık. Ben belki meslektaşlarıma göre biraz daha şanslı olabilirim çünkü başka bir işim daha var. Ama ne yazık ki tüm sektörler etkilendi ve birçok meslektaşım gibi kenarda olan tüm birikimimi bozmak zorunda kaldım. Şu an hayatımı idam ettirmeye çalışıyorum, ekstra bir lüks harcama yapamıyor en küçük bir harcamayı bile hesap etmek durumunda kalıyorum. Zaman zaman aile desteği alıyorum iyi ki varlar. Buradan onları ne kadar sevdiğimi söylemek istedim. Bu zor günlerin hepimiz için tez zamanda bitmesi dileği ile…
Başımıza ülkece ne gelirse gelsin sektör olarak ilk önce bizler etkileniyoruz. Bu konuda bizlere çok büyük haksızlık edildiğini düşünüyorum. Önlemler baştan alınmış olsaydı bütün dünyada olduğu gibi clubler bizde de açılmış olacaktık ve sektörde çalışanlar işsiz kalmayacaktı. Pandeminin üstünden neredeyse 1,5 yıl geçmesine rağmen biz hala çözümsüz bir şekilde bekliyoruz.
Bundan sonraki süreç için hedef ve planlarınızdan bahseder misiniz?
Öncelikle âşık olduğum mesleğime ömrüm yettiğince devam etmek.
Kızıma iyi bir gelecek sağlamak.
Ve çocukluğumdan beri en büyük hayalim olan Dans ve DJ lik mesleğini birleştirip güzel bir okul açmak.
Her zaman hayallerim vardı hala var hepsini yapmayı hedefliyorum. Güzel bir marka yarattım ‘Vanessa nail center’ İnanıyorum ki biz ailecek daha da büyüyeceğiz.
Bu güzel röportaj için teşekkür ederim. Sizleri çok seviyorum. Beni hep enerjimle hatırlayın.