Başarılı olup, şu an olduğum yerde bulunabilmek için elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştım.
Oyunculuk serüveninizin nasıl başladığından bahseder misiniz?
Ben Bulgaristan’da doğup büyüdüm, Türk ailenin kızıyım. Bizim orada Türk dizileri çok seviliyor ve seyrediliyor. Tabi ki ben de daha küçükken izliyordum ve küçük yaşlarda bir gün oyunculuk yapmak istediğime karar verdim. Bu mesleği seveceğimi düşündüm ve bu yolda çok çalıştım. Başarılı olup, şu an olduğum yerde bulunabilmek için elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştım.
Kariyer yolculuğunuzun kırılma noktası neresiydi, nerede hayatınız değişti?
İtiraf etmem gerekirse çok kolay bir süreç olmadı benim için. Ailem hala Bulgaristan’da yaşıyor. Sevdiğim mesleği yapmak adına buraya geldim. Tabi ki çok mutluyum bunu yaptığım için ve oynadığım projelerden dolayı gurur duyuyorum. Seyircilerin de bildiği üzere 2 sezon Diriliş Ertuğrul dizisinde, daha sonra Payitaht Abdülhamit dizisinde oynadım, şimdi de Gönül Dağı dizi projesindeyim ve böylesine güzel bir projede, iyi bir ekiple çalışmaktan çok mutluyum. Yaklaşık 5-6 aydır buradayız ve hepimiz bu şehri, çekimleri gerçekleştirilen bu ilçeyi çok sevdik. İnsanlar çok samimi, dolayısıyla buraya alışmamız ve sevmemiz çok hızlı oldu.
Oyunculuk yapmaya başlamadan önce modellik yaptığınızı ve bununla ilgili derecelerinizin olduğunu biliyoruz. Modelliğe dair planlarınız var mı yoksa oyunculukla mı devam etmeyi düşünüyorsunuz?
Evet, Bulgaristan’dayken modellik de yaptım. Fakat daha sonra devam etmek istemedim ve oyuncu olmaya karar verdim.
Gönlümden geçen oyunculuk, oyunculuk yapmak ve bu yolda daha iyi yerlerde olmak istiyorum. Şu an kariyerimde çok güzel bir yerdeyim, projemiz de çok güzel gidiyor. Türk dizileri sadece ülkemizde değil, yurtdışında da birçok ülkede izleniyor ve çok seviliyor.
Gönül Dağı izleyicilerine ilgileri ve bize ulaşan güzel mesajları, yorumları için buradan çok teşekkür etmek istiyorum. Yoğun set çalışma programımızdan dolayı ne yazık ki çok fazla cevap veremiyorum ama sevgiyle ve gururla okuduğumu bilmelerini isterim, hepsi kalbimdeler.
Çok yakında sürpriz ve güzel bir proje ile daha karşılarında olacağım, sizler de şahit olacaksınız. Bunu da ilk defa burada açıklıyorum.
Gönül Dağı, çok samimi bir iş oldu. Gerçekten seyircilerin özlediği şeyleri paylaşıyoruz. Sıcak aile ilişkileri, büyüklere olan saygı, aşk, temiz ve saf duygular gibi…
Yayınlandığı ilk günden beri izlenme rekorları kıran Gönül Dağı dizisinin bu başarısını siz neye bağlıyorsunuz?
Gönül Dağı, çok samimi bir iş oldu. Gerçekten seyircilerin özlediği şeyleri paylaşıyoruz. Sıcak aile ilişkileri, büyüklere olan saygı, aşk, temiz ve saf duygular gibi… Herkesin hikâyesi çok farklı, gerçekçi ve çok samimi. Dizide rol alan herkes bambaşka, rengârenk ama aynı zamanda hepimiz bir bütün olarak da bağlıyız birbirimize. Seyirci de bunu hissetti, bunu aktardığımıza inanıyorum ve tabi ki Sivrihisar ilçesi atmosferinin de çok büyük katkısı olduğunu düşünüyorum.
Dizi çekilirken sizi etkileyen durumlar yaşanıyor mu?
Biz Sivrihisar’ı, hem bölge hem yaşayan insanlar açısından çok sevdik. Elbette bizi zorlayan şeyler de var mesela iklim, havaların çok soğuk olması. Geçtiğimiz günlerde, çekimler esnasında -16 dereceyi gördük ve gerçekten çok zorlandık ama her şey seyircilerimizi mutlu etmek için. Onlar en güzelini hak ediyor, biz de bunun için elimizden geleni yapıyoruz.
Ortada bir aşk hikayesi varsa, bunu seyirciye verebilmek için partnerinizle uyumlu ve doğru enerji paylaşımında olmanız gerekiyor.
Dizide Dilek karakterine hayat veriyorsunuz, Karakter olarak Dilek ile Gülsim arasında benzer taraflarınız var mı? Dilek’i kendi karakterinizle bağdaştırıyor musunuz?
Dilek karakteri ile benzer taraflarımız mutlaka var. Mesela Dilek de hakkını çok savunan bir kız, ben de öyleyim. Çok fazla bunu göstermesem de yeri geldiği zaman öyle olabiliyorum. Bir de fedakârlık, sanırım fedakârlık en büyük ortak özelliğimiz. Dilek, sevdiği kişi ve onun hayalleri için çok sevmesine rağmen Taner’den vazgeçiyor. Tabi ilerleyen bölümler bize neler gösterecek, nasıl ilerleyecek onu birlikte izleyip göreceğiz.
Sevilen oyuncu Berk Atan’la başrolü paylaşıyorsunuz, dışardan bakıldığında oldukça uyumlu bir çiftsiniz. Siz neler düşünüyorsunuz bu konuda, bu uyum çalışırken kolaylık sağlıyor mu?
Berk ile çok iyi anlaşıyoruz. Zaten ilk deneme çekiminde de güzel bir enerji bulduğumuzu düşünüyorum. Berk zaten enerjisi çok yüksek biri, çok motive edici bir enerjisi var. Sette de normal hayatımızda da uyumluyuz. Sohbet ederiz, karakterlerimizle ilgili bazı şeyleri karşılıklı konuşup tartışırız. Acaba “Taner böyle yapar mı?” ya da “Dilek böyle davranır mı?” diye fikir alışverişinde bulunduğumuz oluyor. Ortada bir aşk hikayesi varsa, bunu seyirciye verebilmek için partnerinizle uyumlu ve doğru enerji paylaşımında olmanız gerekiyor. Biz de çok iyi anlaşıyoruz, bunu başarıyoruz diye düşünüyorum.
Sizi araştırdığımız zaman güzelliğinizle ilgili çok fazla güzel yorumla karşılaşıyoruz, oldukça beğenilen bir kadın oyuncu olarak güzellik sırlarınız nelerdir, paylaşır mısınız?
Ben de çok fazla mesaj alıyorum açıkçası bununla ilgili, sormanız da iyi oldu. Özellikle yaptığım bir şey yok. Zaten çok yoğun bir tempoda çalışıyoruz ve ekran, ışıklar, makyaj ekrana uygun gerçekleştiriliyor. Sadece cildimi temiz tutmaya ve daha doğal, hafif tonlarda makyaj kullanmaya çalışıyorum.
Sağlıklı beslenmeye çok dikkat etmiyorum. Beni takip edenler de bilir ki tatlıyı çok seven biriyim ve burada ilk defa Höşmerim tatlısını yedim ve bayılıyorum. Berk bana çok güzel bir tatlı var diyerek Höşmerim tatlısını söyledi, o kadar sevdim ki inanın her gün yiyebilirim.
Pandemi sürecini nasıl geçiriyorsunuz, Bulgaristan’da yaşayan ailenizle görüşebiliyor musunuz?
Ne yazık ki pandemiden dolayı pek gidebilme fırsatım olmadı, onlar da gelemiyor ama her fırsatta konuşuyoruz, her gün mutlaka görüntülü konuşuyoruz. Çok özlüyoruz birbirimizi ama bu geçici bir süreç. Sağlıklı, güzel günlerde görüşeceğiz. Geçenlerde aramızda şöyle bir konuşma oldu, annem “Artık çok özledim.” deyince ben de “Cumartesi akşamları TRT 1’de izleyebilirsin.” dedim. Çok kızdı bana, ama şakalaşıyoruz tabi. Hem Bulgaristan’ı hem onları çok özlüyorum ama işimiz gereği buradayız, burada da çok mutluyuz.
Peki, oyuncu kimliğiniz dışında özel hayatınızda nasıl birisiniz?
Genel olarak sakin bir insanım, tek başıma kendimle zaman geçirmeyi seviyorum. Pandemiden önce sinemaya haftada 1-2 defa mutlaka giderdim. Şimdi hem pandemi süreci hem de çalışma temposunun yoğunluğu sebebiyle sosyal yaşantıma çok zaman ayıramıyorum. İstanbul’u çok seviyorum, İstanbul aşığıyım diyebilirim. Eskişehir de çok özel ve güzel bir şehir fakat İstanbul’un yeri de farklı benim için.
Son olarak sizin eklemek istediğiniz, buradan Gönül Dağı izleyicilerine söylemek istedikleriniz var mı?
Buradan bizi yalnız bırakmadığınız için, her Cumartesi akşamı evlerinizde bizleri misafir ettiğiniz için kendim ve tüm ekip adına teşekkür ediyorum. Yakında çok güzel sürprizlerimiz var, kesinlikle yeni bölümleri kaçırmayın.