Follow Life

“ HİÇ BİLMEDİĞİM BİR İŞİ YAPMA KARARI ALDIM, TELEVİZYONCU OLDUM”

KÜLTÜR & SANAT

“ Size Anlatacaklarım Var” adlı oyunu için Eskişehir’e gelen ünlü televizyon yapımcısı Armağan Çağlayan, geçtiğimiz gün Zübeyde Hanım Kültür Merkezi sahnesinde sanatseverlere unutulmaz bir akşam yaşattı. Oyun bitiminin ardından sorularımızı yanıtsız bırakmayan Armağan Çağlayan samimi açıklamalarda bulundu.

       1.Kendinizi tanımlayacak olsanız nasıl tanımlardınız? Günlük yaşantınızda nasıl birisiniz ve nelere özen gösterirsiniz?

   Kuralcı bir insanım. Örneğin gece 11.30’da yatıp sabah 05.10’da uyanırım. Ne beş dakika geri ne beş dakika ileri uyanırım. Diğer türlü kendimi suçlu hissediyorum. Hiçbir yere geç kalmam, hatta erken giderim yine de karşımdakini bekletmem. Mesela şöyle bir anım var, Ayvalık’ta yaşarken bir kız arkadaşımla plan yaptık ve ertesi gün çay bahçesinde akşam beşte buluşacağız. Ben beşe on kala gittim ve bekledim. Aradan yarım saat geçti, gelen yok. Bir saat geçti ve gelen yok. Bekledim bekledim ama gelen giden yok. Aradım ve nerede kaldığını sordum. ”Ben vazgeçtim.” dedi. “Benim niye haberim yok.” Dedim. Beraber karar verdik sonuçta, böyle de enteresan bir gündü. Onun dışında iş hayatımda dikkatli ve titiz çalışırım. Disiplini çok severim. Her şey olması gerektiği gibi olmalı, tüm düzene harfiyen uyarım. Ve nasıl ki bana bir görev verildiğinde zamanında yerine getiriyorum karşımdaki bireyden de aynısını beklerim.

                  "BEN KAZANCIMI ETİK BİR YOLDAN KAZANMAYI KENAN IŞIK'TAN ÖĞRENDİM."

         2. Uzun yıllardır sektörün içindesiniz ve başarınızla dâhiyane isimlerden birisiniz. Siz bu başarınızı neye borçlusunuz?

Hayatıma giren herkese borçluyum. Hayatımda olan tüm arkadaşlarımdan öğrendiğim bir ders var, hepsi benim için ayrı ayrı tecrübe oldu. Hayatımı şekillendirmem de etkili olan önemli birkaç isimde var. Örneğin Bülent Ersoy, Seyfi Dursunoğlu, Yıldız Tilbe, Kenan Işık…

Bülent Ersoy’dan yıldız gibi davranmayı, Yıldız Tilbe’den de kendim gibi olmayı öğrendim. Kenan Işık ile de ilgili şöyle bir anımdan bahsedeceğim. Kim Milyoner Olmak İster’in yapımcısı olarak Kenan Işık’a sunuculuk teklifinde bulunduk ve kabul etmedi. Çünkü kendisi şehir tiyatrolarında genel yayın yönetmeni olarak mesleğini icra ediyordu. Aradan bir hafta geçti ve Kenan Işık teklifi kabul etti, şehir tiyatrolarında yaptığı meslekten istifa etti ve sunucu olarak başladı. Ve kendisi ayrılma sebebini devlet kurumunda çalışıp para kazanırken aynı zamanda başka bir işte çalışmanın etik olmayacağın söylemişti. Ben kazancımı etik bir yoldan kazanmayı Kenan Işık’tan öğrendim. İşimi severek yapmayı, hayatı tutkuyla yaşamayı usta sanatçımız Seyfi Dursunoğlu’ndan öğrendim. Hepsinin hayatımın şekillenmesinde çok önemli etkileri var.

                      "HİÇ BİLMEDİĞİM BİR İŞİ YAPMA KARARI ALDIM, 'TELEVİZYONCU OLACAĞIM' DEDİM."

       3. Hayatınızda aldığınız en büyük risk ne oldu?

İçerde de anlattım. Meslek hayatıma başlamam ve kariyerimde verdiğim ani kararlar hayatımda aldığım en radikal karardı. Ben hukuk fakültesi okudum ve bitirdim. Avukatlık mesleğini yapıyordum. O dönem 5 yıl avukatlık yapan kişi hâkim-savcı olabiliyordu. Ben de başvuruda bulundum. O sırada çocukluk arkadaşım bana bir televizyon programı yapılacağını, orada bir hazırlık çalışanına ihtiyaç olduğunu söyledi. Bilmediğim bir dünya olduğu halde gittim, görüştüm ve beni işe aldılar. Akşam eve geldiğimde kapıda bir kâğıt vardı, karakola çağırılmıştım. Gittim, polisler beni görünce toparlandılar. Savcı olarak tayinim çıkmış, atama emrini imzalamam gerekiyormuş. Ya savcı olarak Şırnak’a gideceğim ya da hiç bilmediğim bir mesleği yapacağım. 26 yaşındaydım. Polislerden düşünmek için 5 dakikalık izin istedim. Annemi aradım ve durumdan bahsettim. Ya Şırnak’a gideceğim ya da televizyoncu olacağım dedim ve tavsiye istedim. Annemin bana söylediği “ Tabii ki Şırnak’a gideceksin.” Oldu ve ben telefonu kapattım, ardından televizyon işini kabul ettim. Hiç bilmediğim bir işi yapma kararı aldım, televizyoncu olacağım dedim. Bu benim hayatımda aldığım en büyük riskti. Bugünkü Armağan Çağlayan olsam gider atama emrini imzalar, savcı olurdum.

         4.Eğer Şırnak’taki iş teklifini kabul etseydiniz hayatınız nasıl şekillenirdi, hiç düşündünüz mü?

Yaptığımız meslek, yaşantımızın neredeyse tamamını oluşturuyor. İki meslek arasında dağlar kadar var, birbirinden çok bağımsız meslekler. Bambaşka boyut değişirdi ama net bir kanım yok. Hayat sonuçta…

         5.Hiç hayal kırıklığı yaşadınız mı?

Tabii ki hepimizin hayatının belli başlı dönemlerinde verdiği kararlar, onun neticesinde yaşadıkları ve hayal kırıklıkları oluyor. Ben de yaşadım. Hangi birini anlatayım… Yaşamadım diye konuşan var mı? Hayal kırıklığı yaşamadım diyen varsa yalan söylemiştir.

        6.Programlarınızda birbirinden önemli ve popüler isimleri konuk ettiniz. Hep siz başkalarının hayatını irdeliyorsunuz, kendi hayatınızda neyin irdelenmesini istemezsiniz?

Tabii soru soran taraf genelde daha rahat oluyor, iş merak edilen ve yanıt alınmak isteyen kısma gelince boyut değişiyor. İş hayatım hakkında merak edilsin, irdelensin istemem açıkçası.

         7.Eskişehir’i beğendiniz mi, şehrimizde en beğendiniz özellikler ne oldu?

Turneyle geldiğimiz için çok fazla gezme şansım olmadı ama gezip gördüğüm kadarıyla akıllarda kalacak bir şehir. Çibörek yedik mesela, bayıldım. Bu arada porsuğu gördük, gondolu bile var. Gayet güzel ve modern bir şehir.

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.