Alev Hanım, sizi sektörünüzde elbette tanıyorlar. Okuyucularımıza ve sizi tanımayanlara kendinizi nasıl tanıtırsınız?
2009 yılında MAC Cosmetics’te işe başladım, 2016 yılına kadar da burada çalıştım. Kasiyer olarak girdiğim yerde 6 ay sonra yönetici pozisyonuna atandım. İşten ayrıldığım süreye kadar da burada yönetici pozisyonunda devam ettim. 2016’da MAC’ten ayrıldıktan sonra freelance olarak mesleğime devam ettim.
Hayalini kurduğunuz ve yapmak istediğiniz bir makyajı bizimle paylaşır mısınız? Kime yapardınız?
Sezen Aksu’ya doğal tonlarda ve doğal teknikle bir makyaj yapmak isterdim.
Makyajın bir modası var mı?
Kesinlikle var. Ancak önemli olan kişinin kendine yakışan makyajı tercih edip, uyguluyor olması. Kişinin kendine yakışan makyaj şekli, onun için en doğrusudur.
Makyajda marka ve ürünün etkisi ne kadardır? Siz en çok hangi ürünleri tercih ediyorsunuz?
Tabii ki makyajda ürünün etkisi var. Ancak ucuz ürün kötüdür diye bir şey yok. Bu ürünün ucuzluğuyla değil, kalitesiyle alakalı bir şey. Tene sürülen ürünlerin cilt sağlığına da etkisi olacağından kalitesinin ön planda olmasını gerektiğini düşünüyorum. Sonuçta o ürünlerle yapılan makyaj bütün gün ciltte kalacak. Bu nedenle malzemelerin içeriği çok önemli.
En sık hangi ürünleri tercih ediyorsunuz?
BB krem favori makyaj ürünüm. Özellikle fondöten kullanmıyorum, sağladığı daha doğal cilt görüntüsü için BB kremi tercih ediyorum.
Bu yaz makyajda hangi renkler veya teknikler trend? okuyucularımız için birkaç minik tüyo alabilir miyiz sizden?
Bu yaz ıslak ten makyajı ve pastel renkler trend olacaklardan birkaçı olarak sayabilirim.
Ne tür makyajlar yapıyorsunuz? “Benim imzam bu!” dediğiniz ve tarzıyla ön plana çıkardığınız makyajınızın en belirgin özellikleri neler?
Benim tarzım genelde “no make-up make-up” tarzı makyajlar; yani yoğun ürünleri, örneğin yüzü aşırı kapatan fondötenleri asla tercih etmiyorum. Eğer yüzde kapatmam gereken bir yara izi, sivilce vb. varsa, onu yoğun ürünlerle ama mutlaka ince ve küçük dokunuşlarla kapatmaya çalışıyorum. Ten makyajında mat görüntüyü sevmiyorum, cildin sağlıklı ve aydınlık görüneceği şekilde teknikler uyguluyorum ve buna göre ürünler tercih ediyorum. Yanaklarda da aynı şekilde ıslak ve hafif nemli bir görüntü yaratıyorum. Tüm bunların yanında, çok yoğun görünen takma kirpikleri de tercih etmiyorum. Yani makyajda doğallıktan yanayım diyebilirim.
Güzellik günümüzde idealize özelliklerden gitgide uzaklaşıyor. Kusurlar mesela; yeni güzellik anlayışında önemli bir yerde. Bir make-up artist olarak sizin güzellik algınız nasıl? Güzelliğe hangi pencereden bakıyorsunuz?
Benim güzellik algım kesinlikle “kusur”; yüzde kusuru seviyorum. O yüzden de cildi çok fazla kapatma taraftarı değilim; insanlar size “Makyajınız çok güzel olmuş”. değil, “Çok güzel görünüyorsunuz.” demeli. Bu mottoyu benimsedim ve insanlara, kusurlarıyla birlikte güzel görünmeleri için makyaj yapıyorum. İnsanlara makyajı değil; kendi ciltlerini, kendi yüzlerini göstermeye çalışıyorum. Kullandığım ürünlerin arasında de zaten çok yoğun kapatıcılar, koyu renkli farları vb. tercih etmiyorum. Çünkü makyajdan sonra “Ooo çok değişmişsin, tanınmayacak hale gelmişsin.” ya da “Çok farklı görünüyorsun.” cümlelerini duymanın güzel bir şey olmadığına inanıyorum. İnsanlar size baktığı zaman ilk önce makyajı görmemeli, “Çok güzel görünüyorsun, ne yaptın?” demeli. Bu da ancak en iyi doğal ürünlerle, kusurların kapatılmamasıyla sağlanıyor.
Sizce en sık yapılan makyaj hataları nelerdir?
Bence makyajda yapılan en büyük hata; insanların kendi yüz şekillerini tanımadan, kendi ciltlerini yeterince araştırmadan, kendisiyle hiçbir şekilde benzemeyen ve farklı ten rengi, göz şekli, yüz hattı olmasına rağmen bunu göz ardı ederek farklı insanların makyajlarını birebir uygulama istekleri oluyor. En büyük hatanın burada başladığını düşünüyorum. Kendi yüz, göz ve kaş şeklimizin makyajdan çok etkilendiği bir matematik var aslında ortada. Fiziksel özelliklerimizi doğru anlayarak doğru makyajın bulunması gerekiyor.
Geçmişte ya da gelecekte güzellik dünyasında "asla" moda olmaması gerekiyor dediğiniz bir detay var mı?
Geçmişte hiç sevmediğim, gelecekte de muhtemelen sevmeyeceğim aklıma gelen ilk şey; ince kaşlar. Çünkü bence kaşlarımız, gözlerimizi çok etkiliyor. Hatta benim önceliğim gözlerden önce kaşlar oluyor. Göz şeklini ve makyajını, hatta gözün tamamını etkileyen en önemli şeyin kaş yapısı olduğunu düşünüyorum. Ben kendime bile makyaj yaparken önce kaşlarımdan başlıyorum. O yüzden ince kaşı kimseye yakıştırmıyorum.