Follow Life

GÖZ SAĞLIĞI İLE İLGİLİ BİLİNMESİ GEREKENLER

SAĞLIK & SPOR

Görme duyumuz, öğrenme ve algılama süreçlerine önemli katkıda bulunur. Bununla birlikte dünyada her 4 kişiden biri gözleriyle ilgili sorunlar yaşıyor. Bu sorunlar ilerlerse yaşam kalitemizi bozuyor, tedavide geç kaldığımızda ise kalıcı görme kaybına bile yol açabiliyor. Günümüzde sık görülen bazıları göz hastalıkları hakkında bilgiler aldıkAcıbadem Eskişehir Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanları Prof. Dr. Seyhan Topbaş, Dr. Hasan Şen, Dr. Nezihi Ün ve Dr. Erdal Kabadere en önemli bilgiler veriyor.
Göz, dünyaya açılan penceremiz. O pencerede ortaya çıkan bir sorun, yaşam kalitesinin düşmesinden körlüğe kadar çok ciddi sonuçlara yol açıyor. Çevresel veya genetik faktörlere bağlı olarak gelişen ve görme problemlerine yol açan; göz kapakları, göz zarı, gözyaşı kanalları, mercek veya sinir dokularında oluşan rahatsızlıklar “göz hastalıkları” olarak tanımlanıyor. Göz sağlığı sorunlarını hızlıca farkedip geç kalmadan hekime başvurmak gerekiyor. Zira birçok hastalıkta olduğu gibi, erken teşhis, tedavi başarısını artıyor. 

Katarakt ilaçla değil ameliyatla tedavi edilebilir

Katarakt, göz merceğinin saydamlığını kaybetmesi sonucu görme bozukluğuna yol açan bir hastalıktır. Genellikle yaş ilerledikçe ortaya çıksa da doğumsal olabilir, ilaçlara (özellikle steroidlere) veya travmalara bağlı olarak da gelişebilir. Belirtileri arasında görme keskinliğinde azalma, ışıkların dağılması ve renklerin donuklaşması yer alır. Katarakt her iki gözü de etkileyebilir ve kalıcı görme kaybı yapmaz. Tedavisi ameliyat ile yapılır; önleyici ilaçların etkisi yoktur. En yaygın yöntem “fakoemülsifikasyondur” ancak kataraktın durumu ve gözün özellikleri göz önüne alınarak farklı yöntemler de seçilebilir. Ameliyat zamanı, kataraktın yoğunluğu ve hastanın ihtiyaçları doğrultusunda hekimle birlikte belirlenir. Fako ameliyatı genelde göz damlası ile ağrısız bir şekilde yapılır ve dikişsiz bir girişimdir. 
Ameliyat sırasında göze yapay mercek yerleştirilir. Bu mercekler, gözde yaşam boyu kalabilir ve tek odaklı ya da çok odaklı olabilir. Çok odaklı mercekler, hekimin değerlendirmesi ve hastanın tercihlerine göre belirlenir. Yakın, orta ve uzak mesafeyi görmeyi sağlayan bu mercekler her hastaya uygun olmayabilir. Günümüzde katarakt tedavisi, yüksek hasta memnuniyeti ile başarıyla uygulanmaktadır.

Retina hastalıkları bulanık ve çarpık görmeyle başlıyor

Retina tabakası, fotoreseptör hücreler aracılığıyla üzerine düşen ışıkla görme işlevinin başladığı bir ağ tabakasıdır. Bu nedenle, retina hastalıkları görmeyi önemli ölçüde etkileyebilir. Retina hastalıklarının zamanında tanısı ve tedavisi, kalıcı görme kayıplarını önlemek açısından son derece önemlidir. 

Erişkin yaş grubunda en sık görülen retina hastalıkları şunlardır:

 Diyabete bağlı retina bozukluğu, yaşa bağlı makuladejenerasyonu (sarı nokta hastalığı), retinanın damar hastalıkları, retina yırtıkları ve bu yırtıklara bağlı retina dekolmanı. Ayrıca, daha çok çocuklar ve gençlerde görülen kalıtsal retina hastalıkları da mevcuttur. Retina hastalıkları, bulanık görme, çarpık görme, görme alanında kayıplar ve göz önünde lekeler gibi belirtilerin yanı sıra ani ve tam görme kayıpları ile de kendini gösterebilir.
 

Diyabet hastaları her yıl “göz dibi muayenesi” yaptırmalı

Diyabete bağlı retina sorunları, erişkin yaşta en sık görülen ve önlenebilen önemli bir görme kaybı nedenidir. Bu sorunlar, genellikle diyabetin süresi, kötü kontrolü ve yüksek tansiyonla bağlantılı olarak ortaya çıkar. Gözdeki kanamalar ve makulada sıvı birikmesi, görmeyi olumsuz etkileyebilir. Ayrıca, göz içinde zamanla oluşan hastalıklı damarların büzüşmesi, retinayı yerinden kaldırarak ciddi görme kayıplarına yol açabilir. Diyabet hastalarının, göz yakınmaları olmasa bile mutlaka her yıl göz dibi muayenesi yaptırmaları gerekir. Bu muayeneyi yapan hekim, diyabetin göz dibi bulgularının şiddetine göre tedavi veya belirli aralıklarla takip önerebilir. Muayeneler sırasında OCT (optik koherenstomografi) ve bazen göz damarlarının anjiyografisi gibi görüntüleme yöntemleri de kullanılabilir. Diyabete bağlı retina sorunlarında, hekimin gerek görmesi durumunda lazer ve/veya göz içi ilaç uygulamaları yapılabilir. Bu yöntemler, kalıcı görme kaybını önlemede oldukça etkilidir. İleri aşamalarda, açılmayan göz içi kanamaları veya retina ayrılması durumlarında “pars plana vitrektomi” ameliyatı gerekebilir. Günümüzdeki teknolojik gelişmeler, bu ameliyatların oldukça başarılı bir şekilde yapılmasını sağlar.
55 yaş üstünde daha çok görülen sarı nokta hastalığı

Günümüzde yaşam sürelerinin uzamasıyla daha sık görülen önemli bir hastalık, halk arasında "sarı nokta hastalığı" olarak bilinen yaşa bağlı makuladejenerasyonudur. Bu hastalık, özellikle 55 yaş üstündeki bireylerde görülür ve çevresel faktörler, genetik yatkınlık, aşırı gün ışığına maruz kalma, hipertansiyon ve sigara alışkanlığı gibi risk faktörlerinden etkilenir. Sarı nokta hastalığı, en çok görme kaybına yol açan durumlardan biridir ve belirtileri arasında görme azalması ile çarpık veya yamuk görme yer alır. Erken dönemlerde belirti vermese de muayene sırasında tespit edilebilir. Kuru tip, görme merkezinde drusen adı verilen sarı birikintilerin ve hassas hücrelerin erimesiyle ilerlerken, yaş tip ise, kanama, yağlanma ve sıvı birikimiyle hızlı bir şekilde görmeyi bozabilir. Tanı, göz hekiminin yapacağı göz dibi muayenesi, OCT tetkiki ve gerekirse göz anjiografisi ile konulur. Kuru tipin etkili bir tedavisi yoktur; ancak hastalığın ilerlemesini yavaşlatmak için vitaminler kullanılabilir. Yaş tipte ise göz içi enjeksiyonlarıyla tedavi edilir ve zamanında başlayan tedavi oldukça iyi sonuçlar verir. Bu uygulamalar hastalığı tamamen iyileştirmese de, görme kaybını azaltmayı ve görme artışını sağlamayı hedefler. İlk üç, aylık enjeksiyondan sonra hastalığın durumuna göre farklı aralıklarla tedaviye devam edilir.

Gözde ışıklar çakıyorsa retina yırtığı olabilir

Retina yırtıkları, vitreus jelinin göz içinde yapıştığı yerlerden ayrılması sırasında meydana gelir. Bu ayrılma, sıkı yapışıklık bölgelerinde yırtıklara yol açabilir ve zamanında fark edilmezse, görme kaybına neden olan retinanın ayrılmasına (dekolmamnına) yol açar. Genellikle ışık çakmaları ve uçuşmalar gibi belirtilerle kendini gösterir, bu durum hastalar için rahatsız edici olabilir. Bu belirtiler fark edildiğinde, derhal bir göz hekimine başvurmak önemlidir, çünkü zaman kaybı göz sağlığını ciddi şekilde tehdit eder. Eğer yırtık tespit edilirse, yırtığın çevresine lazer uygulaması ile önlem alınabilir ve bu ileride oluşabilecek daha büyük sorunları engellemeye yardımcı olur. Ancak retina ayrılması gerçekleşmişse, cerrahi müdahale gereklidir ve bu süreçte hastanın göz sağlığına dair tüm detaylar göz önünde bulundurulmalıdır. 
En sık kullanılan yöntem “pars plana vitrektomi” olup, bu işlem sırasında göz içi sıvıları temizlenir ve yırtıklar lazerle yapıştırılır. Ameliyat sonrası hastaya özel bir baş pozisyonu verilmesi, iyileşme sürecini destekler ve gözün doğru pozisyonda kalmasını sağlar. 
 

Görmenin sessiz hırsızı: Glokom 

Glokom, 60 yaş üstü bireylerde erken tedaviyle önlenebilen körlüğün önde gelen nedenlerinden biridir. İki ana glokom türü bulunur. Açık açılı glokom, en yaygın türüdür ve göz içindeki sıvının boşaltılamaması sonucu gelişir. Göz içi basıncının yüksek seyrettiği bu tür, başlangıçta görme değişikliğine neden olmaz ve optik sinirine zarar verir. Normal göz basıncına duyarlı sinirler olan kişilerde glokoma yakalanma riski artar; bu nedenle düzenli göz muayeneleri önemlidir. İkinci tür olan açı kapanması glokomu (kapalı açılı veya dar açılı glokom olarak da bilinir), irisinin gözdeki drenaj açısına çok yakın olması durumunda ortaya çıkar. İrisin drenaj açısını tıkaması, göz basıncının hızla yükselmesine yol açar ve bu bir acil durumdur. Akut atak belirtileri arasında aniden bulanıklaşan görme, şiddetli göz ağrısı, baş ağrısı, mide bulantısı ve ışık etrafında gökkuşağı halkaları sayılabilir. Bazı kişilerde bu durum yavaş gelişir ve başlangıçta belirti vermeyebilir, bu yüzden hasar ciddileşene kadar hasta olduğunu bilmeyebilirler. Hastalık ilerledikçe yan görüşte kör noktalar oluşur, ancak merkezi görüşte değişiklikler genellikle geç fark edilir. Bu nedenle glokom, "görmenin sessiz hırsızı" olarak adlandırılır. Düzenli göz muayeneleri, hastalığın erken tespitinde kritik rol oynar.Glokom tanısı kesin olarak tam bir göz muayenesi ile konulur. Sadece göz tansiyonunu kontrol eden bir tarama yeterli değildir. Glokomun hasarı kalıcı ve geri döndürülemez olsa da ilaç ve cerrahi ile daha fazla hasarın durdurulması mümkündür. 
Tedavi yöntemleri arasında ilaçlar, lazer cerrahisi, iridotomi, trabekülektomi ve trabeküloplasti yer alır. Glokomu başarılı bir şekilde tedavi etmek ve yönetmek, doktorla hasta arasında uyumlu bir ekip çalışmasına bağlıdır. Glokom tedavisine başladıktan sonra, göz doktorunuz düzenli kontroller isteyecektir. Genelde 3-6 ayda bir muayene gereklidir, ancak bu sıklık tedavi ihtiyaçlarına göre değişebilir. Glokomu yönetmek, hastaların bilinçli katılımını ve doktorun önerilerine uyum sağlamasını gerektirir. Böylece, göz sağlığınızı korumak ve görme kaybını önlemek mümkün olabilir.

Gözlükten kurtulmak için “excimer lazer” uygulanıyor

Excimer lazer halk arasında "göz çizdirme" olarak bilinen bir gözlükten kurtulma operasyonudur ve miyop, hipermetrop ve astigmat gibi göz kusurlarına uygulanır. Miyop hastalar için 1 numaradan 10 numaraya kadar, hipermetrop ve astigmat hastalar için ise 1 numaradan 6 numaraya kadar bu operasyon yapılabilir. Yani hem uzağı hem de yakını net göremeyen kişilere bu işlem uygulanabilir. Lazer tedavisi için hastanın en az 18 yaşında olması ve son iki yıl içerisinde göz numaralarında önemli bir değişiklik olmaması gerekmektedir. Operasyon ortalama 10-15 dakika sürer ve genellikle ağrılı bir işlem değildir; yaparken herhangi bir ağrı hissedilmez, sadece ufak tefek yanma ve batmalar olabilir. İyileşme süresi, uygulanan yönteme göre 1-7 gün arasında değişir ve hastaların genellikle 1-3 ay boyunca damla kullanması gerekir. Lazer tedavisinin sonunda hedef, göz numarasını mümkün olduğunca sıfıra yaklaştırmaktır; ancak günlük hayatı etkilemeyecek şekilde 0,25-0,5 gibi numaralar kalabilir. Bu numaralar genelde gözlüksüzlük numaralarıdır ve lazer operasyonunun başarı şansı oldukça yüksektir.
 

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.