Başarılı ve çizgisini bozmayan duruşuyla; Ulaş Entok
Eskişehir’in sevilen iş insanlarından Ulaş Entok ile bir araya gelerek, başkanı olduğu ESGİAD ve merak edilenler hakkında bir söyleşi gerçekleştirdik. Bütün sorularımızı içtenlikle yanıtlayan başarılı isim, çocuk yaşta başladığı iş hayatında adından sıkça söz ettiriyor. Başarılarını her geçen gün arttıran Entok, Eskişehir ve ülkemiz için faydalı işler yapmaya, ekonomiye katkıda bulunmaya devam ediyor.
İş hayatında, çekirdekten yetişerek tecrübe sahibi oldum.
Öncelikle iş hayatınıza başlama sürecinizden ve kariyer yolculuğunuzdan bahseder misiniz?
Şu anda aile şirketimizde çalışma hayatıma devam ediyorum. Çocukluğumdan beri hep iş yerimize giderdim. Bunu birkaç defa daha röportajlarımda söyledim daha önce, arkadaşlarım da hep gülüyorlar ama ikinci kuşakların hep yaptığı gibi biz de elimize paspası alarak başladık. Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Sinema ve TV bölümünden mezun olduktan sonra iş yerimizdeki babaların, amcaların çok ilgilenmemesinden dolayı ben işe adapte olmaya başladım. Yaklaşık 12 senedir iş yerinde aktif olarak çalışıyorum ama onun öncesinde de, okul yıllarımda da sürekli iş yerine gider, ilgilenirdim. İş yaşantım küçük yaşlardan itibaren bu şekilde başlamış oldu.
Genç yaşta işe başlamanın bir dezavantajı oldu mu?
Hayır, tam tersi esnaf bir aileden geldiğimiz için çocuk yaşlarda başlamanın çok büyük avantajlarını gördüm. Esnaflığın hem iyi yanlarını hem zor yanlarını, insanlarla ilişki kurmanın, müşteriyle diyalog kurmanın ne kadar zor olduğunu gördüm ve belki çekirdekten yetişerek bu konulara tecrübe sahibi oldum diyebilirim. Sonradan esnaf olmak çok daha zordur diye düşünüyorum.
ESGİAD’a başlama süreciniz nasıl oldu?
İş hayatına başladıktan sonra, o dönemin başkanı olan Serkan Can Zengin’in davetleriyle birkaç kez toplantılara katıldım. Emre Yılmaz, Özgür Fetih Demirdaş, Yavuz Tuna gibi önemli iş isimlerinin referanslarıyla ESGİAD’a üye oldum. Daha sonra sık sık toplantılara katıldım, çok da sevdiğim bir ortamdı çok da güzel dostluklar edindim orada. Ondan sonraki dönemde Kahraman Albay ile yönetim kuruluna girdim ve o zaman genel sekreterliğe layık gördüler. Ferhat Alkara Başkanımızla birlikte ikinci dönemimde tekrardan genel sekreterlik görevimi yürüttüm. Üçüncü dönemde de başkan olmak bana nasip oldu.
Ana amacımız Eskişehir’e ve ülkemize katma değer sağlamak.
ESGİAD’a başkan olduktan sonra neler değişti? Neler yaptınız?
Tabi mutlaka iyi yanları, kötü yanları, her sivil toplum kuruluşunda olduğu gibi inişler çıkışları olmuştur. Tüm sivil toplum kuruluşları tüm oluşumlar için geçerli olduğu gibi şu dönemde etkinliklerden ve projelerden ne yazık ki biraz uzak kaldık. Biz dernekte kurumsal bir yapı oluşturmaya çalıştık. Üye profilimiz birazcık değişmeye başladı, ESGİAD da çok uzun süredir var olan bir dernek. Daha genç, dinamik üyeler katmaya çalışarak derneğimizi genişletmeye çalışıyoruz. Kadın üyelerimiz derneğimizin yaklaşık yüzde 20’sini oluşturuyor ki bu sayıyı da yeterli buluyoruz diyemem. Yönetimde de değerli kadın arkadaşlarımız var, Ece Erçelebi, Özge Uçmazbaş, tüm kadın üyelerimiz de önemli projelerin içinde yer alıyor. Dernekteki üye profilimizi değiştirip, üye sayımızı arttırmaya çalışıyoruz. Dijitalleşen dünyaya uyum sağlamaya çalışıyoruz. Bu pandemi döneminde bir şeyler yapmaya çalıştık, üyelerimizi bilgilendirdik. Ziyaretlere pandemi dolayısıyla birazcık ara vermek zorunda kaldık. İyi şeyler yapmaya çalışıyoruz ama maalesef bu süreç bizim de elimizi ayağımızı bağladı. Herkesin, her kurumun, her STK’nın olduğu gibi bizim de maalesef kısıtlandığımız yerler oldu.
Peki, pandemi süreci sonra erdikten sonra yeni normalle birlikte ESGİAD için yapmayı düşündüğünüz şeyler var mı?
Tabi ki planlamalar yapıyoruz ama sürecin bizi nereye götüreceğini bilmiyoruz. Çok ciddi bir süre kaybettik hem dernek hem kendi yaşantımız adına. Pandemi sonrası yeni birçok şey girecek hayatımıza, yeni normalin nasıl olacağını şimdiden kestiremiyoruz da ama tabi ki projelerimiz var, inşallah hayata geçireceğiz.
STK’ların şehrimiz ve ülkemiz için öneminden bahseder misiniz?
Sivil Toplum Kuruluşları, toplumun temel taşlarındandır. ESGİAD olarak, içinde iş insanları olan bir dernek olduğumuz için öncelikle şehrimize ve ülkemize katabileceğimiz ticari faydaları göz önünde bulundurmamız gerekiyor. Bu konularda da özellikle şehrimizdeki diğer resmi kuruluşlar ile beraber STK’ların da oluşturduğu bazı oluşumların da içindeyiz. Ticaret Odamız, Sanayi Odamız, Ticaret Borsamız, Esnaf ve Sanatkârlar Odası, Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi’nin de içinde bulunduğu ve SİYAD’ların içinde bulunduğu güzel oluşumlar var. Bunlarla birlikte bizim ana amacımızın Eskişehir’e ve ülkemize katma değer sağlamak olduğunu söyleyebilirim. Tabi ki bunlar dışında da birçok kurum ve kuruluşla, sivil toplum kuruluşuyla da farklı konulara çeşitli iş birlikleri içine de giriyoruz. Sosyal sorumluluk projelerine de destek veriyoruz ne kadar bizim konumuzun dışında olsa da onlarla çeşitli iş birliklerinde bulunuyoruz.
Eskişehir’e karşı bir vefa borcumuz var ve borcumuzu ödemeye her zaman hazırız.
O zaman sosyal sorumluluk projelerinden de bahsedelim…
ESGİAD’ın önceden kadın kooperatifleriyle ilgili yaptığı çalışmalar vardı. Kadın kooperatifleri, kadın emeğine katkı sağlamak amacıyla birlikte bir etkinlik düzenlenmişti. Onun dışında da Hayvan Hakları Komisyonu ile hem Baronun hem belediyenin hayvan hakları komisyonu ile birçok çalışmamız oldu. Bundan sonraki süreçte de ülkemizin kanayan yarası kadına şiddet ile ilgili projelerimiz var, inşallah hayata geçireceğiz. İlerleyen zamanlarda toplum bilinçlendirmesi adına Emniyet Müdürlüğü ile birkaç çalışmamız olacak.
Özel hayatında Ulaş Entok nasıl biridir, neler yapar?
İş ve dernek dışında kalan zamanlarda olabildiğince aileme vakit ayırmaya çalışıyorum. Bir tane kızım var 2,5 yaşını biraz geçti ona vakit ayırmaya, eşimle daha sık vakit geçirmeye çalışıyorum. Önemli bir futbol tutkunuyum, iyi bir Eskişehirsporlu olduğumu düşünüyorum, Eskişehirspor’un maçlarını takip ediyorum sürekli. Geri kalan vakitlerde olabildiğince spor yapmaya, kitap okumaya, film izlemeye çalışıyorum. Arkadaşlarımla vakit geçirmeyi çok seviyorum, sosyal bir insanım zaten. Bu aralar birazcık formuma özen göstermek için kick boks ve fonksiyonel fitness yapıyorum. Artık yaş ilerledikçe maalesef işlerim ve onun dışındaki sosyal yaşantı bizden uzaklaşıyor. Tutkunu oluğumuz hobilere fazla vakit kalmıyor maalesef ama evlenmeden önce kış mevsiminde kayak yapmayı çok seviyordum ama bu sıralar hem cesaret edemiyorum hem de vakit bulamıyorum açıkçası.
İş ve siyasi olarak hedef ve planlarınızdan bahseder misiniz?
İşle ilgili her sene biraz daha kendimizi ve kurumumuzu geliştirmeye, yeniliklere yönelik çalışmalar yapıyoruz. Sene sonunda durum değerlendirmesi yapıyor ve önümüzdeki senenin hedeflerini belirliyoruz. Daha fazla insana istihdam sağlamak, daha çok Eskişehir ekonomisine katıda bulunmak için senelik planlarımızı mutlaka yapıyoruz.
Siyasetle ilgili, siyaset ve genel anlamda cevaplamak gerekirse; her zaman söylediğim, bizim Eskişehir’ e karşı bir vefa borcumuz var. Bizim gibi insanların, bu şehirde doğup büyümüş, bu şehre hizmet eden insanların mutlaka Eskişehir’de Odalarda, Borsalarda her yerde olması gerektiğini düşünüyorum. Artık zaman bizim zamanımız, bizim yaş grubunun zamanı olduğunu düşünüyorum. Kadın, erkek, genç diye ayırt etmeden artık şehirdeki siyasi aktörlerin bizlerin arasından çıkacağını düşünüyorum. Bu konuda da arkadaşlarımızla sürekli fikir alışverişinde bulunuyoruz, düşünüyoruz, kendi çevremizin dışındaki insanlarla oturuyoruz sohbetler ediyoruz. Onların tabi ki geri dönüşleri nasıl olur kestirmek zor ama bizim de mutlaka şehre karşı bir borcumuz var ve borcumuzu ödemeye her zaman hazırız.
Kişisel olarak özel hayatınızla ilgili hayalleriniz var mı? Uzun dönem hedefleriniz nelerdir?
Özel hayatımla ilgili daha ben de genç olduğumu düşünüyorum, verimli zamanlarımızdayız. Şehrimize hizmet etmek, ülkemize hizmet etmek, daha çok çalışmak, katma değer üretmek gibi hedeflerim var. Daha sonra çocuğumun eğitimiyle ilgili planlarımız var. Planlar bizi nereye götürür bilmiyoruz ama tabi ki bizim de bir emeklilik hayalimiz var. İnşallah hizmetimizi yaptıktan sonra, gereken katma değeri ürettikten sonra, eşimle birlikte güzel bir sahil kasabasında yaşamayı düşünebiliriz. Buralarda insanların koltukları gelip geçicidir, koltuğa oturduğunda tabiri caiz şekilde koltuğa yapışmamak gerekli, genç ve başarılı insanların önünü açmak gerekli.