GÖZ ÖNÜNDE YAŞAMAYI SEVMEM

Eskişehir’in başarılı avukatlarından ve Süllü Hukuk Bürosu’nun kurucularından Oytun Süllü ile başta avukatlık mesleği ve Türkiye’de hukukun geldiği nokta olmak üzere pek çok konuyu konuştuk. Aynı zamanda JCI (Genç Liderler ve Girişimciler Derneği) Eskişehir Şubesi başkanlığını da yürüten Süllü, dernek faaliyetlerini ve ilerleyen zamanlarda yapacaklarını anlattı. Süllü, özel hayatına ilişkin soruları da yanıtsız bırakmadı.

GÜNDEM 18.11.2022, 17:45 18.11.2022, 19:52
GÖZ ÖNÜNDE YAŞAMAYI SEVMEM
  •  Avukatlık mesleğini seçmenizin nedeni nedir ve mesleğinize olan bakış açınız nedir?

Toplumsal refahın artmasının yolunun hukuk kurallarından ve onların eksiksiz uygulanmasından geçmesi gerektiğini düşünenlerdenim. Henüz lise çağında iken bile, haksızlığa tahammül edemeyen bir yapım vardı. Olaylara müdahale ettiğimde, sıkça, “Sen onun avukatı mısın? Sen neden karışıyorsun?” gibi tepkilerle karşılaşıyordum. Meraklı ve araştırmayı seven yapım da bununla birleşince benim için en uygun meslek olacağını düşündüğüm avukatlığı tercih ettim. Avukatların çok eski tarihlerden bu yana toplumlarda barış ve düzeni korumak gibi misyonları olmuştur. Ben de mesleğime bu bakış açısı ile yaklaşarak, toplumsal düzenin ve hakların hukuk kuralları dahilinde tesis edilmesi amacı ile hareket etmeye çalışıyorum.

AVUKATLARA KARŞI ÖN YARGININ KIRILACAĞINA İNANIYORUM

  • Toplumumuzda özellikle avukatlara karşı bir ön yargı var. Hatta mesleğe “iyi bir yalancı “olmak gözüyle bakanlar olduğu gibi mahkeme bitiminde müvekkilin avukatın verdiği bütün emekleri küçümseyerek “ne yaptı ki” gözüyle bakanlarda oluyor. Siz nasıl yorumlarsınız?

Mesleğimize karşı ne yazık ki, toplumda ciddi bir önyargı olduğu doğru. Son derece etik bir meslek olduğunu düşündüğüm mesleğim ne yazık ki toplumun birçoğunun gözünde etik meslek dalları arasında olmaktan çıkmış durumdadır. Avukatlar kişilerin haklarını savunurlar ve bunu yaparken de müvekkillerinin söyledikleri ile bağlıdırlar ve tüm savunmalarını bunun üzerine kurarlar. Avukatlar iddialar kapsamında kanunlar çerçevesinde yol göstericilerdir. Taraflar arasında yaşanan olayın bir parçası değildir. Borcunu ödemeyen bir kişi ile davalık olunduğunda avukat, sadece yasal çerçevede müvekkilin haklarını savunan bir temsilcidir aslında. Bence Türkiye’deki en büyük sorunlardan biri insanların kanunları ve haklarını bilmemesi. O yüzden de davada kanunlar uygulandığında, insanlar bilmedikleri kurallardan dolayı mağdur olduklarında amiyane tabirle kabak kanunların uygulanmasındaki yol göstericiler olan avukatların başında patlıyor. O yüzden ülkemizdeki eğitim sisteminin içine sistematik olarak hukuk dersleri eklenmeli ve insanlara önleyici hukuk sisteminin benimsenmesi yönünde çalışmalar yapılması durumunda, toplumun büyük bölümünde avukatlara karşı yerleşmiş olan önyargının kırılacağını düşünüyorum.

  •  Avukatlık mesleğinizin yanı sıra JCI (Genç̧ Liderler ve Girişimciler Derneği Eskişehir Şubesi) Başkanısınız. Bu toplumu bilmeyenler için JCI nedir, dernek olarak  hedefleriniz nedir? Kısaca bahseder misiniz?

           Genç̧ Liderler ve Girişimciler (JCI) Derneği ; "Aktif vatandaşlar için önde gelen küresel ağ̆ olmak" vizyonuna ulaşmak ve "Gençlerin yetişmesi için fırsatlar sunarak, toplumun pozitif                                                                  gelişimine katkı sağlamak" misyonunu gerçekleştirmek için 1915 yılında, Amerika'da kurulan Junior Chamber International (JCI) organizasyonunun Türkiye organizasyonudur. 18-40 yaş arasındaki genç̧ aktif                       vatandaşların oluşturduğu kar amacı gütmeyen bu uluslararası sivil toplum kurulusu bugün, dünya üzerinde 105 yılı, Türkiye’de ise 30 yılı aşmış̧ köklü̈ bir geçmişe sahiptir. Junior Chamber International (JCI)                      organizasyonu 2022 yılı itibariyle dünyanın 105 ülkesinde 5.000'den fazla şubesi ve 160.000 üye sayısı ile dünyanın en büyük sivil toplum  kuruluşlarından biridir. Genç̧ Liderler ve Girişimciler (JCI)  Derneği ise,                  2022  yılı itibariyle Türkiye’nin 14 farklı il ve K.K.T.C ile 25 farklı şubesi ile toplumun pozitif gelişimine katkı sağlamak için çalışmalarına devam etmektedir. Ben de şubemizdeki başkanlık dönemimi Aralık                              ayı itibariyle  tamamlıyorum ve Aralık ayında yapılacak Türkiye Yönetimine tek liste ile aday oluyoruz. Seçilmemiz  durumunda, bu yıl Türkiye yönetimindeki görevim de, Kurucu üyesi olduğumuz DEİK  ve                             tüm global  işbirliklerinden  sorumlu Yönetim Kurulu üyesi olacak.

            

  • Yakın gelecekte JCI Derneği olarak planladığınız projeler var mı?

JCI, dünyanın en aktif Sivil Toplum Kuruluşlarından birisi. Her yıl yüzlerce online ve fiziki etkinlikler düzenleyen, Toplumsal faaliyetlere öncülük eden bir dernek. JCI’ın tüm etkinlikleri üyelerine açık. JCI’ın tüm etkinliklerine JCI Türkiye’nin web sayfası ve sosyal medya hesapları üzerinden ulaşmak mümkün.

KADIN ERKEK EŞİTTİR.

  • Hukukta kadın ve erkek eşit midir? Kadın odaklı mı erkek odaklı mı? Mesleğin içinden biri olarak ne düşünüyorsunuz?

Hukuk gözünde kadın ile erkek tabi ki eşittir. Unutmamak gerekir ki, Türkiye Cumhuriyeti; Yüce önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK’nün vizyonu ve emekleri sayesinde kadınların birçok hakkı ilk kazandığı ülkeler arasında yer almıştır. Bir toplumda hukuk kuralları yaşanan somut olaylar göz önünde bulundurularak zaman içinde şekillenir. Bu sebeple, özellikle aile ve ceza mahkemelerinde uygulanan hukukta, hakların korunabilmesi adına bir nebze olsun kadın odaklı olduğunu söylemek doğru olacaktır diye düşünüyorum. Tabi, dünyada kadın – erkek eşitliğine bu kadar önem verildiği bir dönemde İstanbul Sözleşmesi gibi kapsayıcı ve hakları korumayı amaçlayan hukuki düzenlemelerden geri adım atılması ve mahkemelerden çıkan bazı kararları görmek de gerçekten üzücü oluyor.

AVUKATLIK HİZMETİNİ ÜCRETSİZ ALABİLİRLER.

  • Diyelim ki bir kişi, yaşadığı bir olayda mağdur fakat maddi imkânı avukatın vereceği hizmeti karşılayamıyor. Hiç böyle bir olaya tanık oldunuz mu veya bizzat yaşadınız mı? Bu durumda sizin yaklaşımınız ne olurdu veya oldu?

Bu ne yazık ki sık karşılaştığımız bir durum. Ülkemizde birçok insan haklı olmasına rağmen geçtim avukatlık ücretini, dava masraflarını dahi karşılayamadığı için hak kaybına uğruyor. Devletin maddi durumu olmayanlara yönelik adli yardım vb. mekanizmaları mevcut. Kişiler, gerekli başvuruları maddi imkânlarının olmadığının kanıtları ile birlikte yaparak, Dava harçlarından muaf olmanın yanı sıra, devlet tarafından atanan bir avukat aracılığı ile haklarını ücretsiz olarak arayabiliyorlar. Bizim ofisimize de zaman zaman bu gibi durumda olan kişiler gelse de, avukatlık kanunu bizlerin ücretsiz avukatlık hizmeti vermemizi veya dava masraflarını karşılamamızı yasaklıyor. Bu gibi durumlarda mağduriyet yaşayan insanlara gerekli bilgilendirmeyi yaptıktan ve haklarını anlattıktan sonra doğru kanallara yönlendiriyoruz.

SEVDİKLERİMLE VAKİT GEÇİRMEYİ TERCİH EDERİM.

  • Oytun Süllü özel hayatında nasıl birisidir, hobileri nedir, bir gününü nasıl geçirir?

        Ben özel hayatını göz önünde yaşamayı seven bir insan değilim. Yoğun çalışma temposunun içinde kendime ayırabildiğim sınırlı sosyal zamanı da sevdiğim insanlarla geçirmeyi tercih eden biriyim. Mesleğime                          başlamadan  önce tenis, binicilik ve basketbol gibi birçok spor dalıyla profesyonel olarak ilgilenirken; yoğunlaşan iş hayatının da etkisiyle ne yazık ki artık bunlara eskisi kadar  vakit ayıramıyorum. Her ne kadar çok                  yoğun olarak  çalışsak da, Cumartesi ve Pazar günleri ofisimiz kapalı oluyor. Böylece ben de ailemle ve dostlarımla kaliteli zaman geçirerek hem geçtiğimiz haftanın yorgunluğunu atıyor hem de önümüzdeki haftaya                daha motive bir şekilde hazırlanmış oluyorum.

          

          DÜRÜSTLÜK, EMPATİ, AÇIK İLETİŞİM, KARŞILIKLI SEVGİ OLMAZSA OLMAZ 

  • Size göre bir evliliğin sağlıklı ve mutlu ilerleyebilmesi için olması gereken 4 önemli özellik nedir? Bunun dışında ailenizle nasıl vakit geçirirsiniz?

Bence sağlıklı ve uzun ömürlü bir evlilikte olmazsa olmaz 4 unsur; dürüstlük, empati, açık iletişim ile karşılıklı sevgi ve daha da önemlisi saygıdır. Hafta içi yoğun çalışma programlarımız, çocukların okulları, kursları derken birlikte bir şeyler yapmaya bazen zaman kalmayabiliyor. Ona rağmen hafta içi günleri için kuralımız televizyon ve telefonların kapalı olduğu akşam yemeklerini sohbet ederek hep birlikte yemek. Hafta sonları ise genelde kahvaltıdan akşam yemeğine kadar bazen ailecek bazense dostlarımızla çeşitli etkinliklerle ve tabii ki çocukların çeşitli kurslarına katılarak geçiyor.

  • Sizce ilişkileri çıkılmaz hale getiren kadınlar mı erkekler mi?                                                                                                                                                                             İlişkilerin içinden çıkılmaz bir hale gelmesi konusunda tek bir tarafı işaret etmenin çoğu somut olayda doğru olmadığına inanıyorum. Çünkü her hikâyenin iki tarafı olduğunu unutmamak gerekiyor.

           

  • Şöyle geçmişe doğru dönüp baktığınızda hayatınızda aldığınız en doğru karar neydi?                                                                                                                                          Bilkent üniversitesi hukuk fakültesinden mezun olduktan sonra bölümümde okuyan hemen herkesin yaptığı gibi ben de doğrudan çalışmak üzere İstanbul’a taşındım ve Türkiye’nin uluslararası hukuk alanında en büyüklerinden biri olan ve birçok dünya devi markanın avukatlığını yapan bir hukuk bürosunda işe girdim. Ticaret hayatını da seviyor olmam sebebiyle eş zamanlı olarak birkaç şirket ortaklıklarım da oldu. Tüm bunlar yeterince zamanımı almıyormuş gibi bir yandan da Bilgi Üniversitesi hukuk fakültesinde ekonomi hukuku yüksek lisansına başladım. Tabi bu yoğun iş hayatı, hele ki İstanbul gibi bir metropolde beni oldukça yoruyordu. İç mimar olan eşim de büyük bir mimarlık bürosunda çok yoğun bir tempo ile çalışıyordu. 2013 yılında, ailecek otururken, acaba Eskişehir’e taşınsak falan derken, yemek sohbeti bir anda ciddiye bindi, artıları, eksileri derken; bir anda karar aldık ve 2013 yılında, bir yandan düğün, bir yandan ofis hazırlıkları eşliğinde Eskişehir’e taşındık. Bu sebeple, şehrimizi çok seven Bir şehir milliyetçisi olarak hayatımda aldığım en doğru karar Eskişehir’e taşınma kararı.

           

  • Peki, sizi iş hayatında sizi iyi ve başarılı yaptığını düşündüğünüz özellikler nedir?                                                                                                                                                      İş hayatına Türkiye’nin en büyük hukuk bürolarından birinde başlamış ve orada tecrübe edinerek büromu açmış olmak bana çok farklı vizyonlar kazandırdı. İstanbul’da edindiğim tecrübeleri Eskişehir’e taşındığımda da birebir uygulamaya devam ettim. Ofisimin kalabalık olması ve günlük iş akışının çok yoğun olması sebebiyle belirli bir disiplinle ve kurallar çerçevesinde işlerimizi yürütmemiz gerekiyor. Düzgün kurulan bir sistemin başarıda katkısı büyük. Ofisimde, tüm personelin işe girerken imzaladığı ve harfiyen uygulanan 100 sayfayı aşan Bir kurallar ve prosedürler kitapçığı var. Bu kitapçıkta müvekkillere yollanacak e-postalardaki yazı karakterlerinden ofis için kurallarına kadar birçok düzenleme mevcut. Bunun da bizi iş hayatında bir adım öne çıkardığını düşünüyorum.
  • Mesleğin hayalini kuran ve bunun için çaba gösteren birçok genç var. Peki, avukatlık mesleğine yönelip kendi bürosunu açmak isteyen gençlere vereceğiniz tavsiye ne olur?                                                                                                                                                                                                                                                                      Günümüzde, gelişen teknolojiler ile bilgiye ulaşmak gerçekten kolaylaştı. İyi bir fakülteden mezun olmak tabii ki hala önemli fakat iş hayatında başarılı olabilmek için atılması gereken daha önemli adımlar olduğunu düşünüyorum. Bunlardan ilki kişisel gelişim. Gençlerin, gerek üniversitedeyken gerekse mezun olduktan sonra mesleki olarak işine yarayabileceğini düşündüğü eğitimleri alması ve kendini geliştirmesi önemli. İkinci olarak ise; ben, iyi bir network edinmenin meslek hayatında çok önemli olduğunu düşünenlerdenim. Bu nedenle gençler boş zamanlarında çeşitli sivil toplum kuruluşlarına üye olarak hem toplum bilinci yerleşmiş kişilerle tanışarak hem de yaşadıkları çevreye bir katkı sunarak, mesleki anlamda geleceklerine büyük bir yatırım yapmış olacaklarını düşünüyorum.

 

Yorumlar (0)
Ayın Anketi Tümü
Yeni Yıl'da Hangi Kararları Alıyorsun?
Yeni Yıl'da Hangi Kararları Alıyorsun?
10
açık