7 Sanat Akademi’nin Başarılı Bale Eğitmenleri ASLI & SERHAT ELAT

Kendinizden ve sanat yolculuğunuzdan bahseder misiniz? 

Aslı Elat: Ankara doğumluyum. 10 yaşında konservatuvara girdim. Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuarı’ndan mezun olduktan sonra Ankara Devlet Opera ve Balesi bünyesinde ‘bale sanatçısı’ olarak göreve başladım. İlk girdiğim andan itibaren hep solist dansçı olarak dans ettim. Ülkeyi temsil eden bale yarışmalarında yarışmacı dansçı olarak yurt dışına gittim. Halihazırda karakter rollerinde ben sahneye çıkıyorum. Bu sezon oynanan Kuğu Gölü gösterisinde kraliçeyi oynadım. 15 senedir de bale eğitmenliği yapıyorum. En az bale sanatını sahnede icra etmek kadar bale eğitmenliği yapmaktan da aynı keyfi alıyorum. Benim sanat hikayem şimdilik bu.

Serhat Elat: Henüz 6 yaşında İzmir'de bir dans okulunda ders almaya başladım. Rahmetli annemin istekleri doğrultusunda İzmir Devlet Konservatuvarı’nda eğitim almaya başladım. Sonra Ankara'ya gelerek bale üzerine master yaptım ve 1982 yılında Devlet Opera Balesi’ne girdim. Deli Dumrul eserinde başrolle başlayıp uzun yıllar yurt dışında yarışmalarda ülkemizi temsil ettim.  Yaşım ilerleyince eğitimci olmaya yöneldim ve Ankara Devlet Opera Balesi’nde repeditör olarak devam ettim. Devlet tiyatrolarına da müzikal oyunlara koreografiler yaptım. Hala Birim dans tiyatrosunda 40 yaş üstü dansçılar için yönetmenlik yapıyorum. İnsanın yüreği nereye kadar giderse her zaman için oraya kadar dans edebilme şansı vardır.

İlk ‘’Guguk Kuşu’’ diye bir eserle başladık. Bu Jack Nicholson'un hani filmini çevirdiği filan Guguk Kuşu. Orada ben Reis Brandon'ı canlandırdım aynı zamanda da çalıştırıcısıydım yani hem dans ettim hem çalıştırıcısıydım hem sanat yönetmen yardımcısıydım. Ondan sonra Töre adlı bir eser, Aşık Veysel anısına bir eser yaptık, Turgut Özakman’ın Çakırcalı Efe eserlerini sahneledik. Şimdi de eşim ve ben genç arkadaşlarımıza yol açmaya çalışıyoruz. Çünkü sanat hiçbir zaman için bitmez ve sanata çok insan yetiştirmemiz lazım. Sanat bir kültürdür. Çünkü Atatürk söylemiş, ‘Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.’ Biz Atatürk'ümüzün arkasından adımlayarak gelmeye çalışıyoruz ve bundan çok büyük bir mutluluk duyuyoruz.

Hayatınızın uzun bir dönemini bale sanatına adadınız. Bale sanatçısı olmak ve bu sanatı bir eğitmen olarak icra etmek size neler hissettiriyor?

Aslı Elat: Baleyi de yaparken sahneye çıkarken her rolünden, her zorluğundan, her şeyinden çok keyif aldım. Hep diyorum ki, ‘Allah'ım bana doğru mesleği seçtirmişsin teşekkür ederim’. Aynı şekilde çocukları çok seviyorum. Çocuk dünyası muhteşem bir dünya. O dünyaya girmek çok güzel, çok keyifli bir iş bence. 

Serhat Elat: İyi bir sanat yaşamından sonra eğitmen olarak bir şeyler yapmak bana da çok büyük bir haz verdi. İyi ki de eğitmen olabilmişim. Çünkü bu başka bir yetenek, başka bir özveri. Dansçılığı icra ederken bu kadar birikim yaptığının farkında olmuyorsun. Ondan sonra karşı tarafa vermeye başlayınca, onlar da aldıkça o kadar çok mutlu oluyorsun. 

Peki 7 Sanat Akademi ile bir araya gelme hikayeniz nasıl oldu?

Serhat Elat: İstanbul Devlet Operası’nda sanatçı olan bir arkadaşımızın aracılığı ile Umut Bey ile tanıştık. Umut bu işe çok gönül vermiş, sanat adına bir şeyler yapmak için yani çırpınan bir arkadaşımız. Ankara’dan gelip okulu görünce inanamadım, Eskişehir’in en güzel sanat okulu. Hem bale hem jimnastik hem enstrüman eğitimleri için inanılmaz yoğun bir talepte mevcut. 

Burada olduğumuz için çok mutluyuz, uzun vadede de güzel projelerimiz var birlikte.

Şu anki çalışma sisteminiz nasıl, yaptığınız güncel projeleri bizimle de paylaşır mısınız?

Aslı Elat: Şimdi sezon sonundaki temsile hazırlanıyoruz.  Araya pandemi filan girdiği için uzun süredir yedi sanatın kadrolu öğrenciler hiç temsil gösteri yapmamışlar. Mayıs sonu, Haziran başı gibi güzel bir sahne performansı gösterecek çocuklar. Bu şimdi ilk kısa zaman projesi. Önümüzdeki sene içerisinde müzikal filan düşünüyoruz.

Serhat Elat: Bir müzikal yaparsak iki yüz, üç yüz kişilik bir kadronun oluşması lazım. Ve bir tek bu okulda da yapmak istemiyoruz. Bakın ben söylüyorum. Burada çok büyük kolejler var. Kolejlerin kendi bünyelerinde de sene sonu temsil şeklinde değişik müzikaller, değişik sanat etkinlikleri yapmak istiyoruz. Onların da dileklerine isteklerine açığız burada. Uzun vadedeki projelerimiz de bunlar. İnşallah önümüzdeki sene içinde müzikaller, devlet ya da özel okulları ile ortak çalışmalar olacak. 

Sanat yolculuğunuz süresince keşke dediğiniz bir şeyler var mı? 

Aslı Elat: Naçizane çok daha erken yaşta eğitmen olsaydım daha az hata yaparmışım gibi geliyor. Eğitmenlik insanın vizyonunu çok açan bir şey. Daha önce eğitmen gözüyle keşke kendime bakabilseymişim. Tek keşkem bu. 

Serhat Elat: Bizim meslek o kadar nankör bir meslek ki. Yani çok özveride bulunman lazım, her gün yapman lazım. Ben ruhen gencim hala ama fiziken de yaşlanmak istemezdim devamlı sahnede olmak isterdim. Başrollerde daha erken bırakma oluyor. Çünkü onların işi full performans. 

Onun için biz de başka yön olan eğitime eğildik ve buradayız. Buradaki atmosfer, güzel enerji yeniden hayat verdi bize. Özellikle çocukların dünyası bambaşka ve keyifli.

Sanat yaşantınızda rol model aldığınız örnek aldığınız isimler var mıydı?

Aslı Elat: O dönemlerin prima balerinleri bizim için hep bir idoldü. Sahneye çıktıklarında biz de gidip seyrettiğimizde hepsi bizim için birer idol. Onlar gibi olmayı istedik. 

Serhat Elat: Balede bir tane devlet sanatçısı vardır, Meriç Sümen’dir. Ben Meriç Sümen‘le dans ettim her yerde. Rusya'da Bolşoy tiyatrosunda, Amerika'da yarışmalara katıldım. Kendisi bu oluşumların uluslararası jürisindeydi. Rudolf s Nuriyev diye bir adam var Rusya'dan kaçmışlardan Amerika'ya kaçmışlardan dünya çapında. Şimdi rahmetli oldu. Onun birlikte dans ettiği Türk balesinde Özkan Aslan vardı. O da bizden duayen. O da dünyaya gelmiş geçmiş en önemli dansçılardandı. Ben onu kendime örnek almaya çalıştım.

Peki bale sanatında başarılı olmak için nasıl bir yol izlenmeli, nelere dikkat edilmeli? 

Serhat Elat: Her meslekte olduğu gibi bu işin de mihenk taşı disiplin. Beslenmenize, uyku düzeninize, yaşam tarzınıza, sosyal hayatınıza da dikkat etmek zorundasınız.

Her mesleki kariyerin bir zorluğu vardır muhakkak ki. Onun için de Aynası iştir kişinin lafa bakılmaz. Bakacaksın kendine kötüysen iyiyi yapmak için daha fazla çalışacaksın, daha fazlasını yapacaksın. Daha iyi yapabilmek için ‘çalışmak, çalışmak, çalışmak’ başka bir kelime yok.

Ülkemizde, çevremizde bale sanatına olan ilgiyi verilen önemi nasıl buluyorsunuz?

Serhat Elat: Bence süper. Eğitim kalitesi ve baleye gösterilen ilgi giderek yükseliyor. Çok güzel gösteriler sahneleniyor ve o kadar güzel bir ilgi var ki bilet bulabilmek zor. O yüzden bizde sanat hak edilen değeri bulduğu için mutlu ve gururlu hissediyoruz.

Röportaj bitmeden şunu da eklemek isterim. Burada, 7 Sanat’ta olmak çok keyif verici. 

Kurucu Yöneticileri Umut ve Seda da çok sıcakkanlı ve pozitif insanlar. İlk geldiğimiz günden beri bu ailenin bir parçası olmaktan dolayı çok mutluyuz.