Müziğin Yükselen Sesi Sevda Er
Müzik; çok uzun, uğraş verdiğim bir yolculuktu benim için. O yol hala da devam ediyor.
Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nde akademisyen olarak görev yapan Sevda Er, müzik yolculuğundaki başarılı yükselişiyle de adından söz ettiriyor. Türkiye’nin en prestijli ödül törenlerinden Altın Kelebek Ödül Töreni’nde geçtiğimiz yıl En İyi Fantezi Müzik Kadın Sanatçı Adayı gösterilen Sevda Er, müzik yolculuğunu ve bundan sonraki hedeflerini Follow okurları ile paylaştı.
Akademisyenlik ile müzisyenlik kariyeriniz birbirini ne ölçüde etkiliyor? Müziğe olan ilginiz ve yeteneğinizi nasıl keşfettiniz? Müzik yolculuğunuz nasıl başladı?
Öncelikle bu güzel röportaj için size ve değerli ekibinize teşekkürlerimi sunarım. Müzik, beni şu hayatta en besleyen şey oldu. Dolayısıyla müzik, akademisyenliğimi de hayatımın her parçasında olduğu gibi olumlu yönde etkiliyor. Ama bir baktım ki, akademisyenliğimin de müzik yönüne çok şey kattığını gördüm. Düşünsellik, çözümleyicilik, pratiklik gerektiren mesleğim, müziğime daha profesyonel, tanımlayamayacağım şekilde daha farklı bir bakış açısı sağlıyor. Akademisyenlik çok özel bir meslek; bir de bunu sanatla birleştirdiğinizde sizi çok daha farklı kıldığını hissettiriyor. Bu yüzden iki farklı yolda yürümek çok keyifli. Ayrıca, akademisyenlik kariyerimde, çalıştığım kurumlarda müzik anlamında bana yol açan, müziğimin de peşinden gitmem için destek veren güzel hocalarla kesişti yolum, bu da benim için büyük bir şanstı.
Çok duymuşuzdur sanatçılardan; derler ya kendimi bildim bileli şarkı söylüyorum; işte ben de tam öyleyim. O klasik, ayna karşısında tarakla şarkı söyleyip hoplayıp zıplayan bir kız çocuğuydum, çizgi film izlediğimi çok hatırlamıyorum. İlkokul dönemimde Eskişehir’de bir TV kanalında uzun bir süre çıkmışlığım var hatta. Kısacası, hayatımın her döneminde müzik benimleydi. Müzik; çok uzun, uğraş verdiğim bir yolculuktu benim için. O yol hala da devam ediyor.
Müzisyenlik kariyerinizde dönüm noktası olarak adlandırdığınız bir nokta oldu mu?
Uzun yıllar değerli hocaların korolarında yer aldım. TRT Ankara Radyosu Türk Halk Müziği Gençlik Korosu, Anadolu Üniversitesi Türk Halk Müziği Korosu ve Taşkın Doğanışık Türk Halk Müziği Korosu çok şey kattı bana. Çocukluğumdan beri şan eğitimi almak hayalimdi; ancak bu hayalimi kariyerimin de etkisiyle hep erteledim. Ve o an geldi, şan eğitimim başladı. İşte bu benim için müzik anlamında kendim için atmış olduğum en büyük adım, bir dönüm noktasıydı. Uzun bir süre İstanbul’da eğitim aldım. O yolculuğa çıkmamda başta Canım Annem Dudu Er’e, “gözlerinin içi gülen Sevda’yı görmek istiyorum” diyen Sayın Prof.Dr. Göksel Arli Hocama, içimdeki o küçük kız çocuğu Sevda’nın hayalini gerçekleştiren Kıymetli Şan Hocam Öğr. Gör. Nursaç Doğanışık’a teşekkürü bir borç bilirim.
Ortaya çıkardığınız eserinizin dinleyicileriniz ile buluşması sonucunda aldığınız dönütler daha sonra çıkaracağınız eserlerinizin ortaya çıkma sürecini etkiler mi? Nasıl?
Mutlaka. Dinleyici açısından şunu söyleyebilirim; ilk şarkıyı yapıyorsunuz, ikinci ne zaman diye soruluyor. Bu da sizi sevenlerinize karşı sorumlu tutuyor ve aranızda bir bağ oluşuyor. Şarkılarınızın dinleyiciyle buluşması büyük keyif; çünkü bir şarkının insanın kendinde kalması yetmiyor. Dinleyici kitle sizi dinlemek istediği müzik tarzıyla da yönlendirebiliyor; senden şu tarzı dinlemek isterim gibi. Tabi bu söylem benim için çok kıymetli; ancak müzik yolumda “ben ne yapmak istiyorum, nasıl mutlu olurum” sorularını bir taraftan kendime hatırlatmayı unutmuyorum.
Altın kelebek ödüllerine finalist oldunuz. Böyle bir projede olmak size nasıl hissettirdi? Sizce bu başarıyı neye borçlusunuz?
Hayatın sürprizlerle dolu olduğunu ve de hiçbir şeyin tesadüf olmadığını gördüm. İki single da da müzik anlamında büyük bir yetenek, bu yola birlikte çıktığım arkadaşım, kardeşim Burak Gazi Şahin’le yollarımızın kesişmesi, ardından Burak’ın kendi yazmış olduğu “Boşver” isimli çalışmamıza Türkiye’de müzik alanında en iyi şirketlerden biri olan Doğan Müzik Ajans’tan single teklifi almamız, 2. single çalışmamız ve ardından Pantene Altın Kelebek yolculuğu... O geceye katıldığımda müzik alanında çok tanınmamış bir kişi olarak oraya seçilmenin çok özel olduğunu hissettim. Şan eğitimi ve single hayalimin dışına taşan bir proje, sabrettiğim, savaştığım, hiçbir zaman umudumu yitirmediğim bu uzun yolculuğu taçlandıran şey oldu Altın Kelebek.
Bir müzik eserinin size göre kalitesini belirleyen en önemli noktaları nelerdir?
Benim için bir müzik eserinde en önemli şey; müzik ve yorumcunun karşı tarafa bütünüyle bir duygu hissettirmesidir. Bir şarkıda her insanın hissettiği şey o kadar farklı ki, işte ne olursa olsun bence kalite; o şarkının, dinleyicide bir duyguyu yaşatması ve yüreğinde bir iz bırakmasıdır.
Akademisyen ve müzisyen olarak tanıdığımız Sevda Er, sosyal hayatında neler yapmaktan keyif alır?
Akademisyenlik başlı başlına zaman, emek isteyen bir meslek, bu sebeple arta kalan ilk fırsatımda müzikle ilgileniyorum. Tabi bunların yanında ailemle, sevdiklerimle vakit geçiriyorum bol bol.
Müzik, insan hayatının vazgeçilmez bir unsuru. Kelimelere dökemediğimiz duygularımızı çoğu zaman şarkılarda hayat bulmuş halini dinleyebiliyoruz. Peki sizce müzik neden bu denli duygularımıza derin bir yer edinebiliyor?
Aslında İnsanoğlu’nun yaşadığı duygular aynı ama olaylar, kişiler ve kişileri etkileme şekli farklı. İşte bu yüzden dinlediğimiz şarkılarda kendimizden bir şeyler buluyoruz. Müzik öyle güçlü bir şey ki, hayatımızın vazgeçilmezi oluveriyor.
Sizce bir müzisyenin eser üretme sürecinde düşünsel veya dış faktörlere bağlı olarak sınırlayan faktörler var mıdır? Varsa sizce nelerdir?
Tabi ki var. İçinde yaşadığınızın yanında dış faktörler de o kadar çok etkiliyor ki; örneğin ben bir şarkıyı söylemek için söylemeyi sevmiyorum, onu hissetmeliyim. Modum düşük olduğunda bu sesimi de o kadar çok etkiliyor ki. Ayrıca, kendinizi özgür hissetmeniz de en önemli şey.
Müzik sanatınızı icra ettiğiniz yolculuğunuzda sizi motive edecek ve başarılara ulaşmanızda yol gösterecek olan inanç kaynağınız nedir?
Tabi kardeşlerim, sevdiklerim bu anlamda beni çok motive ediyor sağ olsunlar; babam akademisyenlik yolumda en büyük destekçim, annemse müziğimde en büyük gücüm olmuştur. Müzik anlamında üç hayalim vardı, ikisini gerçekleştirdim. Altın Kelebek Ödülleri hiç aklımda yoktu. O geceye katıldığımda o büyülü anı yaşamak beni çok etkiledi. Birgün o ödülü ya da başka bir müzik ödülünü aldığımda, ithaf etmek istediğim bir kişi var; işte o inanç beni çok besliyor.
Sesinizin dinleyicileriniz üzerinde nasıl bir duygu oluşturduğunu düşünüyorsunuz? Dinleyicilerinizde hissettirdiğiniz duygulara dair aldığınız dönütler, sizi bireysel olarak nasıl etkiledi? Şu zamana kadar dinleyicilerinizden aldığınız sizi en çok etkileyen dönüt nedir?
Dinleyicilerimden bazıları sesimin çok huzur verici, bazısı çok derin, etkileyici, hüzünlendirici olduğunu söylerken, bazısı ise neşeli şarkılar söylememi istiyor. Biraz duygu yoğunluğu yüksek, uç şarkılar söylemeyi seviyorum; birçok kez dış görünüşümle söylediğim şarkıların birbirinin çok farklı olduğu eleştirisini alıyorum. Bunu da şöyle açıklayabilirim; aslında hayata karşı genellikle modum yüksektir hayata pozitif bakmaya çalışırım genellikle; ancak içimden akan müziğin sesi daha duygusal daha yaşanmış kalıyor. Bir şarkı söylediğimde mutlaka kendimi defalarca dinliyorum, eleştiriyorum, bazense çok duygulanıyorum kendi sesime ağladığım anlar oluyor. İşte bu yüzden söylediğim şarkı öncelikle beni etkilemeli, beni hüzünlendirmeli ya da mutlu etmeli.
Yeni projeleriniz veya yakında dinleyeceğimiz şarkılarla ilgili girişimleriniz nelerdir?
Üniversitedeyken bir şeyler karalıyordum. Sonrasında uzun yıllar hiç yazmadım. Pandemide yaşamış olduğum bir olay sonrası bir şeyler mırıldanmaya ve sonra onlara tekrar söz yazmaya başladım. 3. single olarak kendim yapmış olduğum benim için çok özel şarkımı dinleyicilerimle paylaşmayı düşünüyorum, hatta çalışmalarına başladık. Ayrıca, Burak’la birlikte de yaza doğru hareketli bir şarkı çıkarmayı planlıyoruz.
Hayatta en zor dönemlerinizde kendi kendinizi motive ettiğiniz, sizi sürece kenetleyen ve kaygılarınızı ortadan kaldıran kendinize söylediğiniz bir motivasyon cümleniz var mı?
Hayatı, kendimi sorgularım, söylemlerimle kendi kendimi hayata karşı bazen eleştirdiğim bazen de yücelttiğim, motive ettiğim anlarım olmuştur. Dışardan ne kadar duygularını açıkça ifade ediyor gibi görünsem de aslında içimde yaşıyorum birçok şeyi. Bu anlamda, müzik benim hep sığınağım olmuştur. Onunla güç buldum, onunla ayağa kalktım. Son olarak, inanmaktan hiç vazgeçmedim.