Sahne Sanatlarının İzinde Yükselen Yıldız" Kutan Gökkaya"

KÜLTÜR & SANAT 03.08.2023, 13:26 Muhabir
Sahne Sanatlarının İzinde Yükselen Yıldız" Kutan Gökkaya"

Tiyatronun yaratıcı gücünden ilham alan, ödüllü oyuncu ve başarılı yönetmen Kutan Gökkaya ile sahne sanatlarına tutkulu bir yolculuğa çıkıyoruz. Sahne sanatlarına olan adanmışlığı ve ilham dolu serüveniyle, genç yeteneğin kariyerini konuştuk. Keyifli ve ilham verici söyleşi için buyurun, sahnenin büyülü dünyasına adım atın!

Sahne sanatlarına olan tutkunuzu nasıl keşfettiniz ve bu alanda kariyer yapma kararınızı nasıl aldınız?

Aslında lise yıllarına kadar tiyatro ile izleyici olarak ilgilendim. O zamanlar birkaç sahne deneyimim de olmuştu. Lisenin son yıllarında rahmetli edebiyat öğretmenim Fadime Afşar’ın öncülüğünde o yıl gerçekleşecek olan liseler arası tiyatro festivaline “Buzlar Çözülmeden” adlı tiyatro oyunu ile katıldık ve oyun büyük bir beğeni topladı. Bu festivalde bana “En İyi Erkek Oyuncu” ödülü layık görüldü. Aslında daha öncesinde fazlaca sinema ile içli dışlıyken ibrenin tiyatroya doğru dönmesi bu hikâye ile başladı. Geçen yıllarda Odunpazarı Belediye Tiyatrosu, Eskişehir Şehir Tiyatroları Gençlik Sahnesi, Sui Generis Tiyatro gibi hatırı sayılır yerlerde birçok oyunda görev aldım. Bu süreç ise beni oyunculuk mesleğinde kariyer yapmaya ve konservatuvar okumaya giden bir yola sürükledi. Mesleğin en güzel tarafı da yolun hep devam ediyor olması. Ortaokulda izleyip hayran olduğum oyuncular ile şu anda aynı sahneye çıkıyorum. Bakalım bu yolda zaman bize daha neler gösterecek.

Hem oyuncu hem de yönetmen olarak çalışmak nasıl bir denge gerektiriyor? Bu iki rolü nasıl birleştiriyorsunuz?

Aslında her iki meslek aynı kökten besleniyor. İçimizdeki yaratım dürtüsünün farklı biçimlerde ortaya çıkışı gibi değerlendiriyorum ben bu konuyu. Bir sanat dalını ele aldığımızda bir meselemiz olmalı diye düşünenlerdenim. Profesyonel hayatta icracı olduğumuz vakit, kolektif yapılardan farklı olarak bir ifadeye hizmet ederiz. Tabii ki oyunculuk meselesi kendi içinde farklı bir özgünlük barındırıyor. Sahneye çıkıp bir rolü hakkıyla oynadığınızda paha biçilemez bir haz yaşıyorsunuz. Fakat benimsediğiniz meseleleri kendi dünyanızın süzgecinden geçirerek bir alternatif ifade biçimini ortaya koymak da ayrı bir özgürlük alanı; bu da oyunculukla kıyaslanmaması gereken farklı bir haz benim için. Denge meselesine gelecek olursak yine bu iki meslek tiyatro çatısı altında kendi dengesini kendisi sağlıyor bence. Her oyuncunun biraz yönetmen, her yönetmenin ise biraz oyuncu olduğunu düşünüyorum. İyi bir oyuncu, role hazırlanırken rolünün yaratım sürecinde o oyun kişisini mümkün olduğunca oyuna hizmet etmesini amaçlar; oyuncu kendine özgü bu yaratım sürecini yaşarken ister istemez rejiye hizmet edecektir. Aslında kendi alanında bir nevi yönetmenlik yapacaktır dersem sanırım yanlış olmaz. Tiyatro sinemadan farklı olarak bir yönetmenden ziyade icracının yani oyuncunun sanatıdır; bu durumda ise tiyatro yönetmeninin oyuncuyu ve oyunculuğu bilmesini zaruri bir gereklilik olarak görenlerdenim. Ülkemizde başarılı tiyatro yönetmenlerinin birçoğunun sahne kökenli olmasının sebebinin de bu olduğunu düşünüyorum.

Aldığınız ödüller hakkında bize biraz daha bilgi verebilir misiniz? Bu başarıların arkasındaki motivasyon kaynakları nelerdir?

Şimdiye kadar aldığım üç resmi ödülüm bulunmakta; ilkinden zaten tiyatro serüvenimin ateşleyicisi olarak bahsetmiştim. 2022 yılında yönettiğim “Kargalar” oyunu ise “Direklerarası Seyirci Ödülleri” tarafından “En İyi Yönetmen” ödülüne layık görüldüm. Yine bu sene yönetmenliğini üstlendiğim “Kurtuluşun Kadınları” oyunu ise Eskişehir Liseler Arası Tiyatro Şenliği tarafından “En İyi Yönetmen” ödülüne layık görüldü. Ödüllerin sadece teşvik olduğunu düşünmekteyim. Tiyatro ise benim için bir ifade biçimi, meslek olmaktan daha fazlasıdır. Ödüller motivasyonu arttırsa da asıl motivasyon tiyatronun bana ve çevremdeki insanlara kazandırdığı her şey, diyebilirim.

Bir oyuncu olarak en büyük ilham kaynaklarınız nelerdir?

Oyuncunun yaratım süreci kendi geçmişinden beslenir. Benim ise en büyük ilham kaynağım genelde çocukluğum olmuştur. En saf, temiz ve doğru duygularımızın çocukken var olduğuna inanmaktayım ve ne zaman bir oyuncu olarak ihtiyacım olsa, kendi çocukluğuma gidip ondan medet umuyorum. Tabii ki bunun yanında yaşam sürekli devam ediyor. Tiyatro yaşamın bir yansıması olduğuna göre, yaşadıkça ve biriktirdikçe öğrenmeye ve kendimden ilham almaya devam edeceğim. Bir oyuncunun en büyük hazinesinin de yaşadıkları ve biriktirdikleri olduğuna inanıyorum. 

Şimdiye kadar rol aldığınız veya yönettiğiniz en zorlu projeyi anlatır mısınız? Bu deneyimden neler öğrendiniz?

Hayatımızın farklı evrelerinde sürekli bizi zorlayan projeler tabii ki oluyor, ama buna en yakın zorlandığım proje “Kargalar” diyebilirim. Bazen yola çıktığınızda birçok şey hayal ettiğinizden farklı gelişir ve bu sizi sancılı bir sürece sokar, ama bu sancı aslında bir yaratım sancısı olarak size geri dönüyor. Kargalar sürecinde oyunun rejisini üstlendiğim gibi aynı zamanda bir nevi uyarlamasını da üstlenmiş oldum ve bu süreçte birçok şey baştaki plana sadık kalmamızı engelledi. Karşılaştığımız sürprizler ise bizi farklı kararlar vermeye itti, fakat işin sonuna geldiğimizde ise bambaşka bir bakış açısı ile yine bize ait olan ve çok içimize sinen bir oyun yapmış olduk. Bu süreçte kendimde olan ve olmayan şeyleri çok net gözlemleme şansım oldu ve bazı yaratımların en zor süreçlerde ortaya çıktığını bir kez daha tecrübe etmiş oldum. Kargalar nezdinde bütün ekip arkadaşlarıma bir kez daha teşekkür ederim. 

Gelecekteki projeleriniz veya hedefleriniz hakkında bize biraz ipucu verebilir misiniz?

Tiyatroyu seçerken en büyük sebebim, kendime müthiş bir üretim ve ifade alanı bulmuş olmaktı ve bu alan var oldukça üretmeye devam edeceğim. Yaptığımız her iş bizim için çok öğretici ve bir sonraki işimizin daha iyi olması için bir yol gösterici olma niteliğini taşıyor. Aynı zamanda bize daha iddialı projeler için cesaret veriyor. Birlikte yol yürüdüğüm bütün dostlarım ve meslektaşlarımla gidecek daha çok yolumuz olduğunu düşünüyor ve her seferinde daha iyisini yapmaya niyetliyim.

Sahne sanatlarında genç yeteneklerin desteklenmesi hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu konuda neler yapılabileceğini düşünüyorsunuz?

Bu konuyu fazlasıyla önemsiyorum. Kendi serüvenimin başlangıcının da bir tiyatro festivali olduğunu varsayarsak, şehrin içinde özellikle gençlere daha fazla tiyatro ulaşması gerektiğini düşünüyorum. Yerel yönetimlerin bu konuda var olan projelerini biliyorum, fakat daha fazlası olabileceği kanaatindeyim. Maalesef ki ülkemizde tiyatro bir eğlence aracı olarak görüldüğünden, bu algının değişmesi için doğru yapılan tiyatrolarla daha fazla etkileşime geçilmesinin hem yeni tiyatro seyircileri hem de bu mesleğe daha fazla genç kazandıracağını düşünüyorum. Bir taraftan da profesyonel hayata giden yolun amatörden geçtiğini düşünüyorum. Amatör anlamda sahne sanatlarının desteklenmesinin profesyonel alan için bir altyapı oluşturacağı kanaatindeyim.

Oyunculuk ve yönetmenlik konusunda gençlere veya yeni başlayanlara vermek istediğiniz bir tavsiye var mı?

Kesinlikle cesur olun. Özellikle bu süreci meslek olarak seçmiş olan genç kardeşlerimin ve arkadaşlarımın karşılaşacağı zorlukları birebir yaşamış birisi olarak onlara çok saygı duyuyorum. Bu süreçte kesinlikle hem zihinsel hem de eylem anlamında fazlaca cesur olmaları gerektiğini ve inandıkları bir şeyin mutlaka ve mutlaka peşinden koşmaları gerektiğini düşünüyorum. Öğrencilik zamanlarımda bir hocamın bana söylediği bir söz var: “Bir günde olmaz ama bir gün mutlaka olur.” Maalesef ki tiyatro birçok alanda fazlaca emek gerektiriyor ve eğer gerçekten inandığınız bir amacınız varsa yılmadan denemeye devam edin derim. 

Hem oyuncu hem de yönetmen olarak çalışmak, sanatsal ifadenizi farklı şekillerde ortaya koyma fırsatı sunuyor. Sizin için hangi rol veya görev daha tatmin edici ve neden?

Her iki görevde de aslında aynı şeye hizmet ediyoruz, fakat sizin de söylediğiniz gibi çok farklı iki serüven ve iki yaratım biçimi. Bu yüzden birbiriyle kıyaslamam çok olağan değil. Fakat hangi görevi yaparsam yapayım, üretebildiğim her alan benim için yeterli bir tatmin kaynağıdır. Bu minvalde ne oynamaktan ne de yönetmekten vazgeçebilirim. Benim için biri diğerine ağır basmıyor.

Yorumlar (0)
Ayın Anketi Tümü
Yeni Yıl'da Hangi Kararları Alıyorsun?
Yeni Yıl'da Hangi Kararları Alıyorsun?
10
açık