Hukuk dünyasının başarılı ismi; Nilseli Baran Sertkaya

Eskişehir’in başarılı kadınlarının arasına adı yazılan isimlerden olan Avukat Nilseli Baran Sertkaya, iş ve özel hayatını, pandemi dönemi deneyimlerini şehrin en çok okunan iş ve magazin dergisi Follow Magazin’e anlattı. İşinde ve özel hayatında örnek çizgisiyle her daim takdir toplayan genç ve güzel avukat ile Gaga Restaurant’ta bir araya gelerek keyifli bir fotoğraf çekimi ve röportaj gerçekleştirdik. İşte röportajda paylaştıklarımız ve birbirinden güzel kareler…

BUSINESS 09.01.2021, 13:37 16.01.2021, 19:29
Hukuk dünyasının başarılı ismi; Nilseli Baran Sertkaya

Var olan sorunlara çözüm üretmek yani olumlu neticeyi görmek bana müthiş bir manevi haz veriyor.

Genç ve başarılı bir avukat olarak kariyer yolculuğunuzdan bahsedebilir misiniz?

2003 yılında girdiğim Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden 2007 yılında mezun olarak doğup büyüdüğüm şehrim Eskişehir’e geri döndüm. Hayatımda çok önemli bir yeri olan üstadım Av. Canan Aktaş’ın yanında tamamladığım avukatlık stajımın ardından çocukluk hayalim olan avukatlık mesleğini icra etmek üzere kendi adıma kurduğum hukuk bürosunu hizmete açtım. 2008 yılında bireysel başladığım mesleki yolculuğuma 2014 yılından bu yana iş ortağım ve hayat arkadaşım olan Av. Kazım Sertkaya ile kurduğumuz hukuk bürosu çatısı altında daha güçlü bir ekip ruhuyla devam ediyorum.

Bununla birlikte hukuk sistemimize son yıllarda dahil olan alternatif uyuşmazlık çözüm yollarından arabuluculuk mesleğine de 2017 yılından bu yana yoğun ve titiz bir şekilde zaman ayırıyorum.

Var olan sorunlara çözüm üretmek yani olumlu neticeyi görmek bana müthiş bir manevi haz veriyor. Bu tutku beni bazı spesifik alanlarda bilirkişilik yapmaya da itti. Söz konusu her üç faaliyet alanında da gerçekten severek ve her daim daha fazlasını ortaya koyabilmek gayesiyle çalışıyorum.

Tüm bunların yanında bu mesleklerin toplumsal ve bireysel psikoloji, kültür, değerler, gelenek ve görenekler, alışkanlıklar gibi insan davranışlarına ve kararlarına yön veren birçok kavramla olan kaçınılmaz bağını da görmemle ikinci üniversite olarak okumaya karar verdiğim Eskişehir Anadolu Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’ndeki eğitimimin de sonuna geldim.

Avukatlık mesleği gerçekten çok yönlü ve özenli çalışma isteyen, bilgilerini ve benliğini sürekli güncellemen gereken dinamik bir alan.

Hukuk sektöründe genç bir iş kadını olmanın sizce avantajları ve iş yaşamında kadın olmanın zorlukları nelerdir?

Hukuk sektörü ki savunma ayağı olan avukatlık mesleği gerçekten çok yönlü ve özenli çalışma isteyen, bilgilerini ve benliğini sürekli güncellemen gereken dinamik bir alan. Bu da bedensel ve mental yönlerden yoğun ve temiz bir enerji gerektiriyor ki genç bir iş kadını olarak fazlasıyla taşıdığım bu enerji benim için ciddi bir çalışma potansiyeli yaratıyor.

İş hayatımda kadın olmanın zorluklarını ise her şeye rağmen yaşamadım diyebilirim. Bugün sahip olduğum kişilik ve karakteri borçlu olduğum hayatımın baş aktörlerinden olan babamın hayattaki tek gayesi koşullar ne olursa olsun bir kadın olarak hayattaki herkese ve her şeye karşı dik bir duruş sergileyebilmeyi başarmamız oldu. Nitekim hem babamdan aldığım bu şiarla hem de mesleğimin gerektirdiği duruş bilinciyle iş hayatımda negatif bir deneyimim olmadı.

Kendi sektörünüzde başarıya doğru güçlü adımlar atan bir iş kadını olarak ülkemizdeki ve Eskişehir’deki iş dünyası ve hukuk sistemi hakkında ne düşünüyorsunuz?

Ülkemizdeki ve Eskişehir’deki iş dünyasının son yıllarda yaşadığı üretimsel ve ekonomik sıkıntının ayrıca dünya genelinde yaşanan ekonomik gelişmelerden de olumsuz etkilenerek arttığı ortada. Ancak yine de büyük bir üretim potansiyeli olan şehrimiz bu süreci en az hasarla atlatmak için her sektörde çalışmaya ve üretime katkı sağlamaya devam ediyor.

Hal böyle olsa da aksamalar devam ediyor ki şu süreçte ticari ilişkileri daha doğru anlatımla türlü insan ilişkilerini barındıran iş hayatında her geçen gün yeni uyuşmazlıklar da gündeme geliyor. Hukuk sistemi ise her ne kadar uyuşmazlıkları henüz doğmadan önleme odaklı düzenleme ve pratiklerle yaklaşsa da maalesef bu kültür toplumumuzda yerleşmiş değil ve genellikle oluşmuş olan ve artık dava aşamasına gelmiş uyuşmazlıkların çözümü için hukuk sektörüne müracaat ediliyor. Tam bu noktada bence kesinlikle hukuk sisteminin bünyesine aldığı arabuluculuk müessesesi öne çıkıyor. Çünkü bu sistem uyuşmazlıkların kısa sürede ve daha az maliyetle çözümüne çok ciddi bir katkı sunuyor. İnsanlar yıllarca süren davalarla maddi manevi büyük kayıplar yaşıyorlar ancak arabuluculuk sistemi ile taraflara iletişim kanallarının sonuna kadar kullanılması imkanıyla ve serbest iradeleriyle karşılıklı olarak en uygun çözümü ortaya koyma fırsatı veriliyor.

İş dünyasında ve hayatın her alanında başarılı ve mutlu olmanın yolu, bence ne istediğini bilmekten ve o doğrultuda zamanında ve yeterince emek vermekten geçiyor.

Size göre iş hayatında başarılı ve mutlu olmanın altın kuralları nelerdir?

İş dünyasında ve hayatın her alanında başarılı ve mutlu olmanın yolu, bence ne istediğini bilmekten ve o doğrultuda zamanında ve yeterince emek vermekten geçiyor. İşime ve kendime duyduğum saygı, altında imzam olan her işi bizzatihi, disiplinli, prensipli ve özverili ele almamı sağlar. Bu da neticede aklımın ve vicdanımın rahat nefes alması demek ki bu benim için işin sonunun istediğim gibi olmasından çok daha kıymetli.

İş hayatı dışında kendinizi geliştirmek için neler yapıyorsunuz? Kariyer planlarınızdan bahseder misiniz?

Avukatlık mesleğini icra eden her meslektaşımın kendini birçok yönden geliştirmesini son derece önemsiyorum. Zira bizler öznesi insan olan bir işte ve insanın en önemli sahipliklerinden olan hak ve adalet kazanımları için mücadele ediyoruz. Bu anlamda insanlara birçok konuda fikri önderlik de etmiş oluyoruz ve bu, mesleğimizin saygınlığını açıkça ortaya koyuyor. Ben de bu düşünceyle kendimi fikren geliştirmeye çalışıyor, çalıştığım alanlarla ilgili eğitim çalışmalarına katılıyor, yazılı kaynakları inceliyor, mesleki ve toplumsal her türlü güncel gelişmeyi takip ediyorum. Avukatlık mesleği benim için her daim kutsal bir meslek ve bu işi layıkıyla yapmak öncelikli misyonum.

Bunun yanı sıra şu anda kısa vadede arabuluculuk mesleğiyle ilgili olarak da verimli bir hizmet sunabilmek gayesiyle arabuluculuk merkezi kurma hazırlığı içerisindeyim.

Covid 19 sürecinden dolayı yaşanan karantina sürecinizi bizimle paylaşır mısınız?

Karantina sürecinde bizler de salgından korunmak ve yayılmasını önlemek adına üstümüze düşeni ofisi fiziki olarak kapatarak gerçekleştirdik ve çalışmalarımızı evden yürüttük. Açıkça söylemek gerekirse bu süreci bir fırsata dönüştürmekten de imtina etmedik ki o güne dek yoğun iş temposundan yeterince vakit ayıramadığımız tüm işlerimizi toparlamak adına bizim için bulunmaz bir nimet oldu. Tabi bunun yanı sıra kendime de vakit ayırabileceğim bir süreç oldu ki okumaya ve izlemeye zaman bulamadığım birçok esere ulaşma imkânım oldu.

Pandemi süreci size neler öğretti, bundan sonraki dönemde alacağınız tedbirler nelerdir?

Tabi ki ben de bu süreçte herkes gibi birçok konuda yoğun bir farkındalık kazandım. Hayat tüm canlılarıyla doğayla bir bütün ve her şey bir şekilde bize dönüyor sonunda. Bu yüzden empati ve bireysel dönüşümün kaçınılmazlığını algıladım. Yine bu süreç en başta sağlığımın, zamanımın, bazen çok yorulduğum zamanlarda söylendiğim işimin ve esasen üretmenin kıymetini bir kez daha anlamamı sağladı. Tüm bunlarla birlikte tabi ki özgürlüğümün boyutlarını idrak ettim. Normal zamanlarda bizim için pek de önemi olmadığını sandığımız en basit eylemlerimizde bile ne kadar özgürmüşüz. Sevdiğimiz insanlarla geçen zaman, sarılma hissi ne kadar kıymetliymiş. Bundan sonraki hayatımda değer bilerek, üreterek ama bir robota dönüşmeden, her anı hissederek yaşamak istiyorum.

Özel hayatınızda kendinizi nasıl tanımlarsınız, aile ve özel yaşantınızdan da biraz bahseder misiniz?

Açıkçası karakterimle harmanlanmış, hatta tüm hayatımla bütünleşmiş bir mesleği icra ediyorum. Bu yüzden kendimi tanımlarken iş hayatımda ve dışında şeklinde bir ayrım yapmam zor. Hayatımın her alanında özgür ruhlu, sıradanlığı reddeden, araştırmacı, titiz, seçici, yaratıcı, daha iyisini yapmaya çalışan ve prensiplerinden ödün vermeyen biriyim.

Bireyselliğimi kaybetmediğim, kendime ve sevdiklerime bolca vakit ayırabildiğim bir evlilik hayatım var. Aynı zamanda iş ortağım olan eşim dışında önceliğim annem ve kız kardeşlerimle zaman geçirmek. Sosyal etkileşimi çok fazla ve sevdiklerine zaman ayırma konusunda son derece cömert biri olarak bin parçaya bölünüyorum diyebilirim. Diğer yandan kendiyle baş başa kalmayı kendine vakit ayırmayı da çok seven biriyim. Yalnız alışveriş yapmayı, netflix müdavimi olarak oradan seçtiğim dizi ve filmleri izlemeyi çok seviyorum. Onun dışında özel hayatım sporla, seyahatlerle ve okumalarla dolu.

Hayat tüm canlılarıyla doğayla bir bütün ve her şey bir şekilde bize dönüyor sonunda.

İlgi alanlarınız nelerdir, hayattan daha fazla keyif almanızı sağlayan tutkularınız var mıdır?

Hayatımın son dört yılını dolu dolu pilatese ayırdım ve bu, hayatımda kendim için yaptığım en büyük iyiliklerden biri diye düşünüyorum. Son derece tempolu ve stresli bir iş hayatım var ve pilates benim için adeta hayata dönüş operasyonu, hayat kalitemi müthiş arttıran bir tutku oldu. Ayrıca uzun zamandır yoga eğitimime de aralıksız devam ediyorum ki bu sene hamak yogasıyla tanıştım epey keyifli. Bunun dışında şu an pandemi sürecinin beni en fazla üzen tarafı olarak ertelemek durumunda kalsam da farklı kültürler, insanlar, mekanlar tanımak için yaptığım seyahatlerim var her anı eşsiz...

Zaman ayırdığım tüm bu uğraşlarımın vizyonumu ve yaratıcılığımı arttırdığına inanıyorum ki görsel sanatlara dahil birçok alanda tasarım ve dizayn yapmak da en büyük ilgilerim arasında. Örneğin ofis ve evimin tüm iç dizaynı tamamıyla bana ait ve insanlara bu konularda fikir vermekten ve sonuçta mutlu olduklarını görmekten müthiş keyif alıyorum.

Geleceğe dair planlarınız ve projelerinizden bahseder misiniz?

Hayatın benim için farklı bir planı yoksa eğer, yapmayı bildiğim bu işleri layıkıyla yapmaya devam etmek, bu hazzı ömür boyu tatmak istiyorum. Eylemsel olarak evvelinde de bahsettiğim üzere şu an bir arabuluculuk merkezi projesi üzerinde yoğunlaşmış durumdayım. Her alanda gelişim ortaya koymaya çalışan vizyonel şehrime üzerinde çalıştığım alanlarda ben de ihtiyaçlara uygun, kaliteli ve güvenilir hizmetler sunma çabasında olacağım. Şimdi ve gelecekte bunları yapmaya çalışırken de hiçbir sıfatın önce ‘insan’ olmaktan ve insanca yaşamaktan kıymetli olmadığını idrak etmeye devam edeceğim.

Röportaj: Esra Güneş

Yorumlar (0)
Ayın Anketi Tümü
Yeni Yıl'da Hangi Kararları Alıyorsun?
Yeni Yıl'da Hangi Kararları Alıyorsun?
10
açık