“Molnupiravir” mutant virüse karşı da etkili!
Dünyada koronavirüse karşı aşılar dışında ilaç çalışmaları da devam ediyor. Özellikle ABD'de geliştirilen 'Molnupiravir' her şeyi değiştirebilir. Prof. Dr. Derya Unutmaz anlattı.
Kovid-19 düşmanı ilaç! 'Mutant virüse karşı da etkili olacak'
Molnupiravir ABD'li bilim insanları tarafından Emory Üniversitesi'nde geliştirilen, grip virüsüne karşı etkili olan antiviral bir ilaç. Gribe karşı etkinliği test aşamasındaydı. Salgın ortaya çıkınca Molnupiravir'in koronavirüse karşı etkisi üzerinde duruldu. Hayvanlar üzerinde yapılan deneylerde ilacın Covid-19'u 24 saat içinde etkisiz hale getirdiği açıklandı. Hatta Faz-2 insan denemelerinde enfekte kişilerde virüsü büyük ölçüde azalttığı da görüldü.
Günde iki defa molnupiravir verilerek uygulanan tedavinin ardından hastaların hiçbirinde bulaşıcı virüse rastlanmadı. İlaç, eğer Faz-3 denemelerinde de başarılı sonuçlar verirse, ilk defa ağız yoluyla alınan bir antiviral ilaç Covid-19 ile mücadelede çığır açabilir ve asemptomatik yayılmayı engelleyebilir.
Peki molnupiravir neden koronavirüse karşı bu kadar etkili oldu, Faz-3 denemelerinde de başarı sonuçlar çıkar mı?
ABD'de Jackson Laboratuvarı Enstitüsü'nde Baş Araştırmacı olarak çalışan İmmünoloji Uzmanı Prof. Dr. Derya Unutmaz anlattı.
İlacın koronavirüse karşı etkili olmasındaki en önemli faktör nedir?
Virüsler önce hücrenin içine girerler. Sonra da hücrenin içinde kendi RNA'sını ya da kodunu kopyalaması gerekir. Molnupiravir, kopyalama sırasında virüsün kodunda hatalar oluşturuyor ve oluşan kopyalar gerçek virüsü oluşturamıyor. Bu arada sadece koronavirüs değil, diğer virüsler de aynı mekanizmayı kullandığı için ilacın onlarda da etkili olması çok yüksek ihtimal.
Faz-2 insan denemelerinde ilacın enfekte kişilerde virüsü büyük ölçüde azalttığı görüldü. Bu aşamaya kadar nasıl gelindi, hangi süreçlerden geçildi?
Geçen yıl nisan ayında Emory Üniversitesi'nde geliştiren çalışmalarda ilacın koronavirüse karşı çok etkili olduğu açıklanınca, 'Ridgeback Biotherapeutics' adlı şirket ilacın lisansını satın aldı. Hemen Faz-2 çalışmalarını başlatmak istediler ve yaz aylarında adımlar atıldı. Sonra Dünya'nın en büyük ilaç şirketlerinden 'Merck' firması ile ortak oldular. Temmuz ayında ise Faz-2 çalışmaları başladı. Aralık ayının başlarında 'gelincikler' üzerinde denemeler yapıldı. İlacın koronavirüsü bastırdığı hatta 24 saat içinde virüsün kendi kendini yok ettiği açıklandı. Aynı şekilde insan denemelerinde önemli sonuçlar alındı. Bu yıl ocak ayında da Merck firması, Faz-2 çalışmalarını daha da genişleterek Faz-3 çalışmalarına başladı. Çalışmayı iki gruba ayırdılar: Hastanede yatan ağır hastalar ve hastane dışında olan hastalar...
Faz-3 denemelerinde hangi çalışmalar olacak? Onun sonuçları sizce ne zaman açıklanır?
Faz-3 sonucunda ölümleri önleyip önlemediğini göreceğiz. Bir kontrol grubu kuruldu. Bu denemeler 'çift kör' olarak yapılıyor. Yani hastaların bir kısmı ilaç alıyor, bir kısmına içinde ilaç olmayan ya da başka bir tedavi yöntemi uygulanıyor. Fakat bunu hastalar bilmiyor. Kodlar kırıldıktan sonra hangi kişi ilaç almış, hangisi almamış o gözüküyor. Bunun sonucunda 'ilaç alanlarda daha hızlı iyileşme var mı, ağır hastalık önleniyor mu, ölümlerde azalma var mı?' gibi sonuçlara bakılacak. Nisan ya da mayıs gibi de bitmiş olması bekleniyor.
Molnupiravir yüzde 100 başarılı olursa İngiltere, Brezilya ve Güney Afrika'da ortaya çıkan mutant virüslere karşı da etkili olur mu?
Etkili olacaktır. Çünkü virüsün oluşturduğu mutasyonlar, virüsün yüzeyindeki başak proteininde oluşuyor. Mutasyonların amacı antikorlardan kaçmak ve virüsün daha hızlı yayılmasını sağlamak. Molnupiravir'in etki mekanizması çok farklı ve mutasyonlarla pek ilgilenmiyor. Mutasyon, virüsün neresinde olursa olsun kodunu kopyalaması lazım. Molnupiravir zaten buna engel oluyor.
İlacın tüm dünyada üretilip yayılması aşılar kadar zor mu olur? Örneğin Türkiye'de de üretilebilir mi?
Merck'in yaptığı açıklamaya göre 2021 yılı içinde 20 milyon hastaya yetecek kadar ilacı üreteceklerini söylediler. Aşılarla birlikte vaka sayılarında bir azalma olacağını düşünürsek, bu aslında çok büyük bir rakam. Belki bütün dünyaya yetmez ama çok büyük bir ihtimalle Amerika, Avrupa ve Türkiye'de hastalara yetecek kadar üretilebilir. Aynı zamanda Türkiye'de de ilaç üretilebilir. Merck, Türkiye'deki ilaç firmalarıyla anlaşma yapar ve sonuç alınır.
Aşılar hemen hemen tüm dünyada yayılırken şimdi de ilaçların etkinliği artmaya başladı. Örneğin Küba'da Itolizumab isimli ilacın, üç hastadaki sitokin oranlarını azalttığı açıklandı. Yine İsrail'de EXO-CD24 adlı ilacın sitokin oranlarını azalttığı söyleniyor. Şimdi de molnupiravir...
Salgında artık aşı çalışmalarının yerini ilaçlar mı alıyor?
Pandeminin en başında bizim öngörümüz ilaçların önde olacağı, aşıların biraz sonra çıkacağı yönündeydi. Fakat tam tersi oldu. Bunun nedenini aşıların beklenenden yüksek bir başarı göstermesine bağlıyorum. İlaçlar kısmını değerlendirecek olursak, aslında epey bir ilerleme kaydedildi. Bahsettiğiniz Itolizumab adlı ilaç Dünya'nın birçok ülkesinde hatta Türkiye'de de kullanılıyor. Bunun amacı stokin fırtınasını azaltmak. Yine İsrail'deki EXO-CD24 adı verilen ilacın da amacı aynı şekilde bağışıklığı güçlendirmek.
Ne kadar etkili olduğu konusunda bir kesinlik olmasa da hafif ölçekli de olsa olumlu bir katkı sağlayacaktır. Tüm bu ilaçların amacı aslında son evrelerde olan hastaların güçlendirilmesi. Ancak o son evreye gelmeyi önleyen antikorlar da ilaç olarak onaylandı. Regeneron Pharmaceuticals ve Eli Lilly and Company firmasının geliştirdiği antikorlar var. Bu tarz antikorlar erken verildiği takdirde yüksek derecede olumlu etkiler sağlayabilirler. Hasta daha hastaneye yatmadan önce bu antikorlar verildiğinde ağır hastalığı önemli derecede engelleyebiliyor.
Antikor tedavisinin bir dezavantajı var mı?
Var, bazı mutasyonlar antikor tedavilerini etkisiz hale getirebiliyor. Örneğin, Güney Afrika ve Brezilya mutasyonları Ely Lilly firmasının yaptığı antikorların etkisini hemen hemen yok ediyor. Yalnız ilaçla tedavi konusunda ben umutluyum. Hem aşılarla hem ilaçlarla bu hastalığı bir şekilde tolere edebilecek düzeye getireceğimize inanıyorum.
Prof. Dr. Derya Unutmaz
Alıntı: https://www.hurriyet.com.tr/