Mavi Şimşek Meryem Boz
Filenin Sultanları tarihi başarılara imza atarken Mavi Şimşek lakabı ile anılan Eskişehirli 32 yaşındaki Meryem Boz yükselişi ile dikkatleri üzerine çekerek büyük takdir topluyor. Sporseverlerin ilgi odağı olan başarılı milli voleybolcu ile Follow Magazin’e özel bir röportaj gerçekleştirdik. Avrupa Voleybol Konferedasyonu (CEV) tarafından Olimpiyat elemelerinin rüya takımından olan Meryem Boz, turnuvanın en değerli oyuncusu seçildi. Boz, voleybola başlama hikâyesini, özel hayatını ve başarılı olma sırlarını okurlarımızla paylaştı.
Yıllardır profesyonel olarak voleybol oynuyorsunuz, voleybol kariyeriniz nasıl başladı, voleybol oynamaya başlarken meslek olarak yapmak için mi başladınız yoksa hobi olarak mı?
Spora öğrenim hayatım devam ederken Orta 1. sınıfta masa tenisi oynayarak başladım, iki yıl süresince de masa tenisi oynadım. Çocukken aklımda beyin cerrahı olmak vardı; masatenisine başlayınca beyin cerrahlığını sonsuza dek rafa kaldırdım. İki yıl masa tenisinden sonra kort tenisi oynamaya başladım. Boyum yaşıtlarımdan daha uzundu, bir gün beden eğitimi öğretmenim "Voleybol oynamak ister misin?" diye sordu. Denemek istedim. Sahada olmak çok hoşuma gitmişti, yeteneğim de vardı. Bir yıl Eskişehir'de oynadım, voleybolu çok sevdim. Daha sonra da 13 yaşındayken Ankara'ya transfer olarak voleybola devam ettim. 2008 yılında da milli oyuncu oldum.
Sevdiğiniz işi yapıyorsanız, bu paha biçilemezdir.
Spor hayatınızın neresinde, sizin için ne anlam ifade ediyor?
Hayatımda hem emek, hem de değer verdiğim kısmını ifade ediyor. Hepimiz tabi ki hayatımızı idame ettirmek için gereken parayı kazanmak için çalışıyoruz. Ama sevdiğiniz işi yapıyorsanız, bu paha biçilemezdir.
Heykelimin Yılmaz Büyükerşen Balmumu Heykeller Müzesi’nde yer alacak olmasından dolayı büyük onur, gurur duydum.
Eskişehir doğumlusunuz ve Eskişehir’in önemli bir değerisiniz. Yılmaz Büyükerşen Balmumu Heykeller Müzesi’nde heykeliniz sergilenmek üzere maskınız alındı. Bu konu hakkında neler söylemek istersiniz?
Açıkçası Yılmaz Büyükerşen Balmumu Heykeller Müzesi’ne hayran kaldım. Kendi heykelimin de müzede yer alacak olmasından dolayı büyük onur, gurur duydum. Bir kez daha teşekkürlerimi iletiyorum.
Spor dışında neler yapıyorsunuz, hobileriniz neler?
Spor hayatım dışında en çok ailemle vakit geçirmekten hoşlanıyorum. Genelde yeterince yorgun olduğumuz için boş günümde kendime de zaman ayırıp dinlenmeye çalışıyorum. Ayaklarımı uzatıp film izlemeyi ya da kitap okumayı tercih ederim. Hobilerim de çok fazla ama ne yazık ki buna ayıracak şu aralar vaktim yok.
Başarı birçok halkanın bir araya getirilmesiyle oluşturulur.
Kariyeriniz boyunca elde ettiğiniz birçok dereceniz var, CEV tarafından 2020 Tokyo Olimpiyatları Avrupa Elemeleri’nde 5 maçta 85 sayı ile turnuvanın en değerli oyuncusu seçildiniz, başarınızı neye borçlusunuz?
Başarı tek başına sağlanan bir olgu değildir. Başarı birçok halkanın bir araya getirilmesiyle oluşturulan ve en önemlisi de sürekliliği olması sonucu oluşan bir durumdur. Bunun yanı sıra disiplinli olmak ve çalışmak başarıya götüren en önemli kriterlerdir.
Şu an Aydın Büyükşehir Belediye Spor Kadın Voleybol Takımı’nda forma giyiyorsunuz. Kariyerinizde oldukça başarılısınız, ancak büyük takımlarda oynamıyorsunuz, neden?
Her yıl oyunuma bir şeyler katmayı önemsedim. Gideceğim takımları da oynayabileceğim ve hedefleri yüksek olan takımlar arasından seçmeye çalıştım. Benim için oynamak önemli çünkü oynamadığım yani saha kenarında beklediğim zaman mutsuz olurum.
Milli takım formasıyla Tokyo Olimpiyatları’na katılacaksınız, duygu ve düşünceleriniz nelerdir, bunun için ne gibi hazırlıklar yapıyorsunuz?
Olimpiyatlara gitmek hedeflerimden biriydi, bunu gerçekleştirebildiğimiz için çok mutluyum. Olimpiyat çalışmalarımız kulüp sezonu bittikten sonra başlayacak, şimdiden çok çalışıyor ve performansımı yüksek tutmaya özen gösteriyorum. Olimpiyatlarda madalya almak istiyoruz. Yaz-kış demeden, bayramlarda, tatillerde çalıştık, çok emek verdik. Tokyo’ya gitmek için sabırsızlanıyorum.
Biz kadınlar içimizdeki güç ve mücadele hırsı ile her şeyi yapabiliriz, yeter ki isteyelim.
Kadına şiddetin her geçen gün arttığı bir ülkede, kadınların başarılı olmasının öneminden bahseder misiniz?
Türkiye artık, voleybolda ekol olmalı. Özellikle voleybolda, çünkü kadınlar voleybolda erkeklere göre daha başarılı. Her sene Avrupa Şampiyonası’na gidiyoruz, derece yapıyoruz, Olimpiyatlara gitme hakkı da kazandık. Bütün bunları değerlendirdiğimizde voleybol ülkemizde daha popüler bir spor dalı olmalı diye düşünüyorum.
Sadece voleybolda değil, tüm spor branşlarında kadınlarımız Türkiye’yi çok iyi temsil ediyor. Biz kadınlar içimizdeki güç ve mücadele hırsı ile her şeyi yapabiliriz, yeter ki isteyelim. Eğer başarılarımla birilerine ışık tutabildiysem, ilham verebildiysem ne mutlu bana.
Röportaj: Jiyan Tokay