Ağız ve diş sağlığının genel sağlığımız açısından önemi nedir? Sistemik hastalıklarla ilişkisi nedir?
Ağız ve diş sağlığı, genel sağlığımızla sıkı bir bağı vardır. Ağız içindeki bakteriler ve yol açtığı enfeksiyonlar genel sağlığımızı kötü yönde etkileyip kalp hastalıkları, diabet, gibi hastalıklara davetiye çıkarmaktadır. Ağız içindeki enfeksiyon odakaları vücutta genel bir inflamatuvar (iltihabi) yanıta yol açabilir. Bu yanıt, damar sertliğine yol açabilir ve damar sertliği de kalp damarlarının daralmasına ve kalp krizine yol açabilir. Ağız sağlığının kötü olması diş kayıplarını beraberinde getirir böylelikle beslenme alışkanlıkları etkilenir bu da diyabet riskini beraberinde getirir. Ağız içindeki iltihaplanma, vücuttaki genel iltihaplanmayı artırabilir. Bu durum, insülin direncini artırarak kan şekerinin kontrolünü zorlaştırabilir. İnsülin direnci, tip 2 diyabet gelişimine katkıda bulunabilir.
Ağız ve diş sağlığını korumak için neler önerirsiniz?
Her gün sabah ve akşam düzenli bir şekilde iş fırçalamak , diş ipi kullanmak gerekli bölgelerde arayüz fırçası kullanmak özellikle implantı olan hastaların süper floss ve ağız duşunu kullanmaları gereklidir. 6 ayda bir düzenli diş kontrollerini ihmal etmemeli ve ağız sağlığımızı önemsemeliyiz. Sağlıklı bir diyet ve sigara kullanmamak da ağız sağlığını korumak için önemli adımlardır.
Diş fırçasının ömrü ne kadardır?
Diş fırçalarımızı 3-4 ayda bir değiştirmek gerekir. Bir diş fırçasının kullanılamaz durumda olduğunu, kıl demetlerinin birbirinden ayrılmasından, dağılmasından ve eğilmesinden anlayabiliriz. Çocuklar doğru fırçalama tekniğini tam olarak bilmediklerinden, uygulama esnasında diş fırçalarını erişkinlere göre daha çabuk kullanılamaz hale getirirler. Bu nedenle çocukların diş fırçalarını daha sık aralıklarla değiştirmek daha iyi olacaktır.
Doğru diş fırçalama tekniği nasıl yapılır?
Dişler fırçalanırken, öncelikle diş fırçasının fırça uçları diş etlerinize bakacak şekilde 45 derecelik bir açıyla yaklaştırılmalı ve her iki çenede de diş etinden dişe doğru bir süpürme hareketi şeklinde yapılmalıdır. Diş fırçasının kıllarının sertliği de oldukça önemlidir. Sert kıllı fırçalar dişlerde aşınmalara, diş etlerinde çekilmelere ve bunlara bağlı olarak zaman içerisinde hassasiyet oluşumuna neden olabilir.Aşırı yumuşak fırçalarda yetersiz temizlenme ile birlikte diş eti problemlerine sebep olabilir.Standartta fırçası orta yumuşaklıkta küçük başlıklı olmalıdır. Diş hekiminiz gerekli gördüğünde fırça yumuşaklığınız için sizi yönlendirecektir. Dişler fırçalanırken genellikle sadece ön dişlerin ön yüzeylerini fırçalıyoruz dolayısıyla çürükler sıklıkla arka bölgelerde, özellikle azı dişlerinin çiğneyici yüzeylerindeki derin girintilerde oluşmaktadır. Bu nedenle dişler fırçalanırken bu bölgelerin fırçalanmasına özellikle dikkat etmeliyiz.
Dişlerimi ara sıra karbonat ya da tuzla fırçalıyorum. Doğru yapıyorum değil mi?
Kesinlikle hayır. Dişlerinizi temiz tutmak için klasik yöntemler dışında başka bir yönteme gerek yoktur. Hatta karbonat yada tuz gibi aşındırıcı maddelerin yanlış kullanımı, dişsel aşınmalara yada travma kaynaklı diş eti çekilmelerine sebebiyet verebilir. Uygun bir diş fırçası ve diş macunu ile yapacağınız metodik bir fırçalama alışkanlık haline getirilmelidir.
Dişetlerim sıkça kanıyor, acaba neden?
Diş eti hastalıklarının ilk ve en önemli belirtisi dişeti kanamasıdır. Diş etlerinde renk, şekil bozuklukları ve ağız kokusu ile kendini daha da belli eder. Sağlıklı diş eti gülkurusu açık pembe renktedir. Dişe ve kemiğe sıkıca yapışmış olup, portakal kabuğuna benzer parlak - pütürlü bir görünümü vardır. Diş eti hastalığının temel nedeni bakteri plağı denen dişe sıkıca tutunmuş, yapışkan saydam bir tabakadır. Tırnağınızla dişinizin üzerini kazıyarak plağı fark edebilirsiniz. Bakteri plağı kaldırılmazsa sertleşir ve diş taşı ya da tartar olarak isimlendirilen birikintiler oluşur. Plaktaki bakteriler tarafından üretilen toksinler (zararlı maddeler) diş etlerine zarar verir. Toksinler diş etlerinin etrafındaki destek dokularını yıkar, dişlerden uzaklaşır, oluşan periodontal ceplerde daha fazla bakteri plağı birikir. Periodontal hastalık geliştikçe cepler daha da derinleşir. Bakteri plağı dişlerin açığa çıkmış kök yüzeylerine yapışır. Dişlerin kemik desteği yok olur ve tedavi edilmeyen dişler sallanmaya başlar ve sonunda çekilmek zorunda kalırlar.
20 yaş dişlerimi aldırmak zorunda mıyım?
20 yaş dişleri, bulunduğu konum itibarı ile çürümeye yatkın, çoğu zaman fonksiyon dışında kalan ağzın en arkalarındaki dişlerdir. 'Mutlak suretle alınacaktır' diye bir kural olmadığı gibi %70 oranında problem yaratmaktalardır. Örneğin, ağızda yer bulamadığı için çıkamaması istemediğimiz bir hadisedir çünkü böyle bir durumda bulunduğu yerde fokal enfeksiyon kaynağı şeklinde davranması kuvvetle muhtemeldir. Bunun yanı sıra ağız açma kapamada güçlük ve yandaki dişleri çapraşıklaştırmaya yönelik kuvvet uygulaması söz konusu olabilir. Hemen bitişiğindeki dişin çürümesine sebep olabilir. Bu yüzden bu konuyla ilgili hekim kontrolü şarttır.
Dolgu kanal ya da porseleni kaç yıl kullanırım? Garanti süresi var mıdır?
Ağız içine yapılan her işlemin ömrü yapılan istatistiklere göre ortalama 5 yıldır çünkü ağız içinde kullanılan bu malzemeler sürekli bir şekilde ağız içinde sıcak soğuk basınç gibi bir çok faktöre maruz kalır fakat bu süreyi etkileyen bir çok faktör vardır. Kişinin ağız bakımına verdiği önem hekimin kullandığı malzemenin kalitesi ve hekimin işlemleri yaparken kullandığı teknikler gibi. Eğer kişiler ağız bakımını düzenli ve özenli bir şekilde sabah akşam yaparlarsa bizler de Acıbadem Sağlık Grubu olarak en güncel yöntemler ve en iyi materyallerle çalıştığımız için bu süreleri 10-15 yıllara uzatmak mümkün.
Klinikler arasında fiyatlandırma neden farklı? Neden bir standart yok?
Örneğin bir eşyayı ucuza alırsınız fakat kullanım ömrü kısadır pahalıya alırsınız uzun yıllar kullanabilirsiniz. Diş hekimliğinde de hekimin kullandığı malzeme kalitesi ve hastasına sunduğu üstün hizmet bu farkı getirir.
Gülüş tasarımı estetik diş hekimliği nedir? Nasıl yapılır?
Öncelikle hastamızın şikayetlerini ve beklentilerini öğreniyoruz sonrasında röntgeniyle beraber ağız içi muayenesini yapıp hastamızın tedavisi için bir planlama oluşturuyoruz. Bazı hastalarımızda diş eti düzenlemesi gerekiyor bazı hastalarımızda ortodonti yardımı ile dişlerin hizalanması gerekebiliyor bazende her iki işlemi de aynı hastaya uygulamak gerekiyor. Tabi ki bu iki işlemi uygulamak zorunda kalmadığımız hastalarımıza oluyor zirkon kronlarla, poselen ya da kompozit lamineler ile estetiği sağlıyoruz. Bazı hastalarımızda da implant destekli tedavileri tercih edebiliyoruz. Gülüş tasarımı için planlama yaparken dikkat ettiğimiz bazı parametreler var her kişi için uygun düzenlemeler ile maksimum estetiği sağlıyoruz. Artık kullandığımız gelişmiş dijital tarayıcılarla ve programlarla hastamıza yapılacak işlemin sonucunu hem fotoğraf olarak hemde ağız içinde uygulama olarak gösterebiliyoruz. Böylelikle hastamızla iletişim halinde kalarak hastamızın isteklerine de maksimum şekilde cevap verebiliyoruz.
Dental fobiden dolayı güzel bir gülüşe sahip olamayacağını düşünen hastalar için bir çözüm var mı?
Elbette var. Diş tedavilerini genel anestezi altında da yapabildiğimiz için dental fobi yaşayan haslarımıza da konforlu bir şekilde güzel gülüşler kazandırmak mümkün.