Günümüzde kadınlar fiziksel görünüş dışında genital görünüm ve cinsellik konusunda nasıl hissettiklerine dair daha açık görüşlü bir yaklaşıma sahiptir. Bu durum beraberinde genital estetik için yapılan işlemlere daha fazla talep getirmektedir. Estetik kelimesi duyarlı, hisli, güzellik duygusuyla ilgili anlamlar taşır. Kozmetik ile eş anlamlı olarak kullanılır. Daha çok kadınlar estetik kaygılarla hekime başvurur. Bunu işlevsel ve sexüel nedenler izler. Estetik kaygısı olanların çoğu dış genital bölgenin görünümünü beğenmezler. Şikayetler arasında; İç dudak fazla uzun, hipertrofik veya iki iç dudak uzunluğu farklı olabilmektedir. Ayrıca o bölge derisinin koyulaşması da çok sık gördüğümüz şikayetlerdendir. Bazı kadınlarda hijyenik problemlerde sık görülebilmektedir. Genital bölgenin sık enfeksiyonu, tekrarlayan deri tahrişi, terleme, genital koku, sık mantar enfeksiyonu, cinsel ilişkide ağrı gibi.
Genital Estetik operasyonları, cerrahi ve cerrahi dışı uygulamaları kapsar.
Cerrahi Operasyonlar
- Labioplasti (küçük dudakların düzeltilmesi)
- Klitoris üzerindeki fazla derinin çıkarılması (Hudoplasti)
- Vajinoplasti
- Perinoplasti (Epizyotomi skarı ve cilt katlantılarının düzeltilmesi)
- Himenoplasti (Kızlık zarı onarımı )
- Büyük dudak operasyonları
Cerrahi dışı Müdahaleler
- Genital bölge gençleştirme işlemleri ( PRP-Trombositten zengin plazma uygulamaları, kök
hücre uygulamaları)
- Genital bölge Hyaluronik asit ile dolgu enjeksiyonu
- Genital bölge Lazer tedavileri
- Radyofrekans tedavileri
- Kimyasal Peeling uygulamaları
- G Shot, O Shot uygulamaları
Labioplasti: İç dudakların uzunlukları farklı ise veya aşırı uzunsa bu durum kadınlarda, ilişki sırasında gerilmeye bağlı acı hissi yaratır. Tayt ve dar pantolon giyme zor olabilir. Bisikliete ve ata binme gibi spor aktiviteleri sırasında sürtünmeye bağlı ağrı olabilir. Ayrıca cinsel birliktelikten kaçınmasına yol açan endişeler oluşturabilir.
Labioplasti hastane veya muayenehane şartlarında lokal anestezi altında yapılabilir. O bölgenin anotomisine hakim ve deneyimli kişiler tarafından yapılmalıdır. Ameliyat sonrası söylenilen talimatlara sıkı olarak uyulmalıdır.
Vajinoplasti : Gebelik, normal doğum, ilerleyen yaş, kilo alımı, sigara kullanımı ve hormonal bozukluklar, dokunun yapısı gibi nedenlerle vajen ve çevresindeki kaslar gücünü yitirebilmektedir. Bazen vajen bollaşması yanında idrar kaçırma veya organ sarkmaları da eşlik edebilir. Muayene ile bunların dışlanması gerekir.
Özellikle ben doğum yapan hastalarıma pelvik taban kaslarını güçlendirmeleri için kegel egzersizini öğretiyorum. Pelvik taban kasları dışa açılan üretra, vajen ve anüs etrafını güçlü bir şekilde sarar. Bu kasları hamak gibi düşünebiliriz, organları yerinde tutuyor.
Hastalar vajende bollaşma, vajen girişinde açıklık ve cinsel hazda azalma ile başvurur. Hastane şartlarında Genel ve veya spinal aestezi altında bu ameliyat yapılır. Bir gece hastanede kalınması uygun olacaktır. Vajinoplasti ile vajen tonusu iyileşir.
PRP (Trombositten zengin plazma): Kişinin kendi kanı alınıp belirli devirde ve sürede santrifüj yapılarak elde edilir. İçerdiği büyüme faktörleri sayesinde yeni damar oluşumu ve kollajen sentezini arttırarak etki eder. Genital deride olan kırışıklık ve renk açmada, epizyotomi skarı iyileştirilmesinde, vajınal kuruluk tedavisinde, kronik vajınal kaşıntılarının tedavisinde, cinsel ilişkide ağrı tedavisinde uygulanabilmektedir. Vajen 1/3 ön kısmına uygulamalar (G Shot) cinsel hazzın artmasına katkı sağlayabilir. 4-6 hafta ara ile 3 kez uygulama önerilmektedir.
Kimyasal Peelingler: Çeşitli kimyasal maddelerin deriye uygulanmasıyla derinin yüzey tabakalarının soyulma işlemi Peeling olarak adlandırılır. Peeling işlemlerinde kullanılan bir çok solüsyon vardır ( laktik asit, glikolik asit, sitrik asit, triklorasetik asit, retinoik asit…).
Peeling uygulaması, hangi solüsyonun kullanılacağı, uygulama süresi ve sonrasında gerçekleşecek bakım doktor kontrolünde olmalıdır.
Bu uygulamalarıyaptırmadaki amaç aslında meme büyütme, rinoplasti, liposakşın gibi operasyonlardaki sebeple aynıdır. Özgüven artışı ve kişinin kendini iyi hissetmesi.
Son olarak şunu da belirtmek önemlidir. Hipokrat yemini“ Primum non nocere” yani “En önce zarar verme “ her zaman akılda tutulmalıdır.